“Mahrem” bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Mahrem ve çok samimi...
“Yenilsen de Yensen de – Tribün Hikayeleri”. “Bağımsız Yayın”; ama sahiden bağımsız bir yayın! Kitapçılarda bulamazsınız. Yazarının “kendi imkanlarıyla” bastırdığı ve ahbaplarına bilâbedel hediye ettiÄŸi bir kitap bu.
Necdet “POLATLILI” Özkazancı bu kitapta, GençlerbirliÄŸi Taraftarlar DerneÄŸi’nin internet sitesi www.alkaralar.com sitesine yazdığı yazıları derledi. Taraftarlık mesaisini anlatıyor tatlı tatlı. Her fırsatta antrenman izlemeye gidecek kadar tutkun, ama bildik “fanatik taraftar” profilinden farklı bir taraftarlık biçimi, onunkisi. Nesli tükenen cinsten, sözün en güzel anlamıyla naif ve her ÅŸeyden evvel neÅŸe dolu bir taraftarlık...
Necdet Özkazancı ve kitabın hemen her satırında ona refakat eden dostu “Emre’nin Babası”, kitabın giriÅŸindeki anlatımla, “Kırk yaşını çoktan aÅŸmış, kendileriyle barışık, futbol tutkunu iki arkadaÅŸ”… “... yaÅŸlarına, baÅŸlarına bakmadan maçlarda tezahürat yapmayı çok seviyorlar ve yerlerinde duramıyorlar. Bazen aniden, artık stadlarda duyulmayan kendi gençlik dönemlerinin tezahüratlarına baÅŸlayarak genç seyircileri ÅŸaşırtıyorlar.” 19 Mayıs’ın maraton tribünü geçtiÄŸimiz sezon bu ikilinin, 970’lerin “ÅŸÅŸt ÅŸÅŸt geliyor” ve “bir baba hindi” tezahüratlarını yaÅŸatma çabasına tanık oldu gerçekten. (Bilenler bilir, bir baÅŸka özellikleri de “yancı” tabir ettikleri yan hakemleri ayrı bir kamerayla sürekli takip etmeleridir!)
Bu “anı-öykü”lerde, mizahî maç yorumlarının yanında, antrenman ziyaretlerinden, kulüp yöneticileriyle toplantılardan izlenimler var... Amatör zımpara-toprak saha maçlarının ortamına iliÅŸkin gözlemler var... Necdet Özkazancı’nın memleketinin takımı olan Polatlıspor’dan küçük hatıralar var... Stada giriÅŸteki polis araması folklorü var...
Kitaptan iki baÅŸlığı özellikle aktarmak isterim. Birisi, Necdet Özkazancı’nın Ankaragücü-GençlerbirliÄŸi arasındaki husumetin tırmanışına sahici bir üzüntüyle tepki gösteren yazısı. Gençlerbirliklilerin yanısıra Ankaragüçlülerin taraftar sitelerinde müşterek yayımlanan bu yazının özel bir deÄŸeri var. Hem bu “rekabet” biçiminin tatsızlığına, saçmalığına dikkat çekiÅŸindeki ferasetle; hem de iki camia arasındaki gerginliÄŸin düşmesine karınca kararınca katkısı olduÄŸu için. Ankara futbolunun Ä°stanbul hegemonyası karşısındaki mâkus talihinin kederiyle yüklü bir yazı bu. Zira Necdet Özkazancı, zengin gönlüyle, GençlerbirliÄŸi’nin yanısıra Ankaragücü’ne de destek veren, tam bir “Ankaracı” taraftar!
Ä°kinci konu, Necdet Özkazancı’nın maçı sadece seyreden, “pelte gibi” gibi diye tanımladığı ve 90 dakika boyunca (artı maç öncesi, devre arası ve uzatmalar) çekirdek çitlemelerine atıfla “hep çekirdek tam çekirdek” ÅŸiârını yakıştırdığı pasif seyirci topluluÄŸu ile 90 dakika ezbere bağıran küçük gruplar arasındaki hazin “iletiÅŸimsizlik”. Buradaki absürd tablo, usanç dolu bir yalınlıkla tasvir ediliyor kitapta. Üç uzun parçayı alıntılamak istiyorum:
“Devamlı tezahürat yapan grup da sadece tezahürat yapıyor, maçı tam seyredemediÄŸi için gerektiÄŸinde oyuna müdahale edemiyor ve rakip takımı baskı altına alamıyor. (...) Yani onlar da oyunun dışında kalıyor.”
“Staddakileri biraz olsun coÅŸturmak, galeyana getirmek, takıma destek vermesini saÄŸlamak için çırpınan, kendini parçalayan, bu nedenle de maçı seyredemeyip oyunun dışında kalan bir kaç küçük taraftar grubu!”
“... bir grup taraftar, yine büyük bir fedakarlık yaparak maçı hiç seyretmeden kendilerince Ä°stanbul ÅŸarkı ve türkülerini seslendirmeye devam ediyor... Sık sık ayaÄŸa kalkmamızı ve bizim de bu ÅŸarkı ve türkülere katılmamızı istiyorlar. (...) Gelgelelim bir pozisyonda kendi futbolcumuzun baÅŸarılı ve güzel bir hareketini ‘Bravo Goçum!’ diye bağırıp avuçlarımız patlayana kadar alkışladığımızda, haksız bir kararından dolayı hakemi, centilmenlik dışı bir hareketinden dolayı da bir rakip fubolcuyu ıslıkla protesto ettiÄŸimizde, takıma destek vermek için ‘Gençler... Gençler’ diye tezahürat yaptığımızda bu arkadaÅŸlar sadece bakıyorlar ve hiç katılmıyorlar... Ama onların hiç anlamadığımız Ä°stanbul taklidi ninni gibi tuhaf ve zevksiz ÅŸarkılarına bizim de katılmamızı istiyor, sık sık bu ÅŸarkıları söylemeye davet ediyor ve katılmayınca da kızıyorlar.”
Hep Necdet Özkazancı diye andım ama aslında “Necdet Abi” olarak tanıyorum ben onu! Necdet Abi, dikkatli oyun görüşüyle, futbol görgüsüyle, mizahlı bakışıyla, güler yüzüyle zaten kendisi bir armaÄŸandır. Bir de bu kitabı armaÄŸan etti. Bütün tribün halkı adına ona teÅŸekkür ediyorum. Bu mahrem kitaptan mahrum kalmak istemeyenler, www.alkaralar.comsitesine baÅŸvurup bir ÅŸanslarını denesinler bakalım!
Not: Radikal Futbol - 4 Mayıs 2004
Kaynak : www.alkaralar.com
Önceki Haber
Sonraki Haber
06 Mayıs | |
2018: Antalyaspor 0-1 | |
2017: Adanaspor 0-1 | |
2006: Diyarbakırspor (D) 2-0 | |
2001: Siirt Jet-PA (D) 0-3 | |
1990: Samsunspor 1-0 | |
1984: Bursaspor 2-2 | |
1979: Bandırmaspor (D) 0-1 | |
1973: Afyonspor 5-1 | |
1962: BeÅŸiktaÅŸ 1-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |