Gezin Oyman'ın SABAH Ankara'daki Topuklu Kramponlar köşesindeki Elçin Üzümcü ile yapmış olduğu söyleşi.
Elçin-Tuna çifti'nin ilginç öyküsü var... Tuna evlilik teklifini nişan günü yapmış. Bir dolu çikolatanın yarısını ısırıp, kutunun içine yerleştirmiş. Sonra da "Hepsini tek tek tattım, senin gibisi yok" diye bir not yazmış... Sonra evlenmişler. Ankara'yı seviyor ama ille de 'deniz' diyor. Çünkü İzmirli. Yani o bir deniz kızı... Elçin Hanım, "Eşim nerede, ben oradayım" demekle, eşine olan sadakatını belli ediyor. Söyleşinin en güzel tarafı da Ayhan Tuna'nın da eşini hiç yalnız bırakmayışı oldu...
-Tuna'yla ne zaman tanıştınız?
İkimiz de İzmir'liyiz. Lisede aynı sınıftaydık. Aşkımız orada başladı. Yedi yıllık birliktelikten sonra evlendik.
-Peki evlilik teklifini nasıl yaptı?
Tuna çok klasik şeylerden hoşlanmaz. Mesela bana evlenme teklifini yemeğe çıkartıp, tek taş yüzük takarak yapmaktansa, başka bir yol tercih etti. Evlilik teklifini, nişan günü kuaföre giderken, kırmızı kalpli bir çikolata kutusunu elime tutuşturarak yaptı. Çikolata kutusunu bir açtım ki, içinde ısırılmış onlarca çikolata var. Bir de not var. Notda şunlar yazılı, "Hepsini tek tek tattım, hiç birisi senin kadar tatlı değil. Benimle evlenir misin?" O anda ağlamaya başladım, inanılmaz duygulanmıştım. 5 Haziran 2005 tarihinde İzmir'de evlendik. Şu an yedinci ayımızı doldurmak üzereyiz.
-Sonra Ankara'ya yerleÅŸtiniz...
Evet daha önce Altay'da oynuyordu ve sonra, Gençlerbirliği kulübüne transferi gerçekleşti. Biz kendimizi Ankara'ya hazırlamıştık zaten.
-Ankara'yı nasıl buldunuz?
Ankara çok güzel. Ama benim için Ankara, İstanbul, İzmir önemli değil. Tuna'nın olduğu yer benim için çok daha önemli. İşimiz de burada olduğu için bir şekilde alışıyoruz. Daha çok Arjantin caddesindeki kafelere gidiyoruz. Armada, Bilkent Ankuva ve Migros Alışveriş Merkezi'ni de beğeniyorum.
-Futbolcu eşi olmanın ne gibi avantajları var?
Öncelikle eşimin mutlu olduğu işi yapması benim için önemli. Bu büyük avantaj. Daha da geliştirecek kendisini. Daha çok gündemde olmasını isterim ama futbolu iyi oynamasına bağlı. Daha iyi yerlere gelecek, buna inanıyorum. Eş ve dostlar sürekli bizi arıyorlar. Akrabalarımızdan ikinci-üçüncü kuşakla daha çok iç içe oluyoruz. Özellikle erkeklerin çok ilgisi var futbola. Bu çok hoşumuza gidiyor. Maddi açıdan da çok güzel kazanıyoruz. Bu da bir avantaj.
-Dezavantajları?
Tabi daha yeni evliyiz ama ikimizde ailelerimizden ayrıldık. Yakınlarımızdan uzaktayız. Herkesin işi gücü var. İstediğimiz an gelip gidemiyoruz. Ben belki arada gidebilirim ama eşimi yalnız bırakmak istemiyorum. O'na her konuda destek olmak istiyorum. Tatillerde sadece yakınlarımızla görüşebiliyoruz.
-Evlenmeden önce futbolla ne kadar ilgilenirdiniz, şimdi ne kadar?
Tuna'yla tanışmadan önce futbolla ilgim diğer bayanlardan daha fazlaydı. Tuna'yla tanıştıktan sonra daha da çok sevmeye başladım.
-Daha önceleri Tuna'nın maçlarını seyretmeye gidiyor muydunuz?
Evet bütün maçlarına gidip, ona destek oluyordum. Hala gidip zevkle izliyorum onu.
-EÅŸinize taktik veryor musunuz?
Mutlaka. Ama sadece düşüncelerimi aktarıyorum. Yanlış bir şey söylesem de o bu hareketi neden yaptığını ya da o an niçin öyle yapması gerektiğini anlatıyor.
-Eşinizin transfer olmasında etkiniz olur mu?
Tabi, ben şimdi şehir değişikliği çok da önemli değil desem yanlış olur. Tabi ki çok önemli ancak kararı Tuna vermeli. Ben onu her şekilde desteklerim. O nereyi isterse oraya seve seve giderim. O'nun mutluluğu benim için daha önemli. Eşim nerede, ben oradayım.
-Eşiniz sakatlanınca neler hissediyorsunuz?
Çok üzülüyorum. İçim acıyor, bazen çığlık attığım oluyor. Dikkat etmesi gerekiyor.
-Geçen hafta Fenerbahçe maçında Nobre ile bir pozisyonu oldu. Sende faul varmıydı orada?
Evet, mesela içimi acıtan pozisyonlardan birisi. Ben bir bayan gözüyle eleştirebilirim ne kadar doğru olur bilemiyorum. Zaten hakemler en doğru kararı verirler ama faul olduğunu düşünüyorum. Çünkü gözle görülüyor, omuzundan çekiliyor hatta içindeki fanila bile görünüyor. Tuna omuzundan çekildikten sonra sendeliyor, bir de çelme atılıyor. Düşmemek elde değil. Hakemlerimiz faul değil dedi ama bize göre de fauldü o pozisyon. Gözle görülen bir şey vardı.
-O'nu maçlara nasıl hazırlıyorsunuz?
Özellikle huzurlu ve mutlu olması çok önemli. Huzurunu bozacak hiçbir şey yapmam, üzerine gitmem hiçbir konunun. Kafa olarak rahat olmasını çok isterim. Evde zaten çok huzurlu Tuna. Bütün sorunlarımızı konuşarak hallederiz, asla çok büyük bir tartışmamız olmaz zaten. Çok da mutluyuz.
-Gençlerbirliği kulübünü nasıl buluyorsunuz?
Kulübü çok beğeniyorum. Tesisleri olsun, işleyişi, yönetimi herşey gerçekten çok güzel. Gerçekten oturmuş bir kulüp. Tuna da kulüpte çok huzurlu, çok mutlu. Bunu da futboluna yansıtıyor.
-Tuna'yı bize üç kelime ile anlatabilir misiniz?
Mükemmel, iyi ve sevgi dolu...
Röportaj: Gezin Oyman
Kaynak : Sabah Ankara Gazetesi
Önceki Haber
Sonraki Haber
19 Mayıs | |
2016: EskiÅŸehirspor 3-1 | |
2013: Bursaspor 2-2 | |
2007: Sakaryaspor 1-0 | |
2001: Y. Yozgatspor (D) 1-1 | |
2000: Samsunspor (D) 2-1 | |
1996: Bursaspor 2-1 | |
1991: Boluspor 0-0 | |
1985: Malatyaspor (D) 0-2 | |
1974: Zonguldakspor (D) 2-5 | |
1968: BeÅŸiktaÅŸ (D) 0-1 | |
1963: BeÅŸiktaÅŸ (D) 0-2 | |
1962: YeÅŸildirek (D) 0-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |