Gençlerbirliği, Mesut Bakkal-Bülent Korkmaz ikilisiyle sağlanan güç birliğinin meyvelerini topluyor. Başkent ekibi son 8 maçtaki performansıyla UEFA için yarıştığı rakiplerinin gözünü korkuturken, taraftarının da gönüllerini fethediyor.
Türkiye, bir dönem kramponlarındaki çamur kurumadan eski futbolcuların yeşil sahalara teknik adam olarak dönüşüne tanıklık etti... Sürekli piyasaya sürülen şarkıcıları anımsatan bir süreçti; insanlar ayakta kalanların parmakla gösterilecek kadar az olacağının bilincindeydi.
Teknik adamlık da böyle bir şeydi, tuğlaların arasındaki harcın kıvamını iyi tutturmak gerekliydi. Ancak bu dönem, ne mutlu ki, teknik kulübelerde Ertuğrul Sağlam ve Mesut Bakkal'la devrim niteliğinde bir değişim izlendi. UEFA için yarışan iki büyükten daha fazla puan toplayan G.Birliği ve Kayseri gıptayla takip edildi. Özellikle Gençlerbirliği, müthiş çıkışıyla bir anda Beşiktaş ve Trabzon gibi iki devin önüne geçti. Bu başarıdaki en büyük pay hiç kuşkusuz yeni kuşağın örnek temsilcilerinden Mesut Bakkal ile yardımcısı, Galatasaray ve Milli Takım'ın unutulmaz kaptanı Bülent Korkmaz'a aitti.
Akdeniz'de final oynattı
İlhan Cavcav, Ziya Doğan ile sözleşmeye tazminat maddesinin eklenmesi konusunda yaşanan sıkıntıların ardından, ligdeki kötü gidişi de göz önüne alarak, henüz 5. haftadaki Konya maçında takımı bu ikiliye emanet etti. Ersun Yanal'a yapılan "dön" çağrısı, Milli Takım ayrılığının verdiği psikolojik tahribattan henüz kurtulamayan tecrübeli hocanın, Gençlerbirliği'nde de birlikte çalıştığı sağ kolunu önermesiyle son buldu. O Bakkal ki, Fatih Terim'in ardından ay-yıldızlı ekibimize Akdeniz Oyunları'nda ilk finali oynatan isimdi. Ve turnuva sonrasında kaderinde ayrılık gözükmesine rağmen öğrencilerini hedefe kilitlemiş, ev sahibi İspanya karşısında 1-0'lık şanssız yenilgiye rağmen herkesi başarısıyla etkilemişti. Zaten, "Final oynayınca yardımcı antrenörlük coşkusunu kaybettim" demişti.
Mesut Bakkal inisiyatifi dışında kurulan Gençlerbirliği'nin başında kısa sürede yeni bir çığır açtı. Oynamasa da neden milli takımda olması gerektiğini en güzel şekilde ispatlayan Bülent Korkmaz'la birlikte sımsıkı işe sarıldı, takıma kolej havası kazandırıldı. Sezon başında karamsarlığa kapılan İlhan Cavcav'ın yüzünde artık gülücükler vardı.
Devre arasında yapılan transferler de geleceğe yatırıma yönelikti. Isaac (18) ve Risp dışındaki tüm yabancılara yol verirken, yaş ortalaması ancak 20'ye ulaşan Nijeryalı Solomon, Belçikalı Lepoint, Malatya'dan Eren, Maltepe'den Engin Baytar ile pilot takım olan ASAŞ'tan Uğur ve Ercüment kadroya katıldı. Kaptan Erkan ve Erhan sakatlanınca, hem ağabeylik yapması, hem de açığı kapatması amacıyla Beşiktaş'ta forma şansı bulamayan Tayfun Korkut alındı.
Bakkal'ın yarattığı sinerji, Ankara'yı da etkiledi. Genç hoca, Ankaraspor ve Ankaragücü'nün teknik kurmaylarıyla yapılan "dostluk yemeği"ni de organize etti. Yüzme bilmeyen malzemeciye yapılan havuz şakasında takındığı tavırla disipline verdiği önemi gösteren Bakkal, ustası Ersun Yanal'ın takımı Manisaspor'u iki maçta da yenip, ne kadar büyük mesafe aldığını da kanıtladı. Öyle ki Yanal, karşılaşma sonunda hırsından kendi soyunma odasının kapısını kırdı.
Haber: Cevdet Ergun
Kaynak : www.milliyet.com.tr
Önceki Haber
Sonraki Haber
05 Mayıs | |
2019: Denizlispor 0-3 | |
2012: Gaziantepspor 0-2 | |
2007: Konyaspor (D) 1-2 | |
2004: Trabzonspor 0-4 | |
2000: Fenerbahçe (D) 3-1 | |
1996: Ankaragücü 1-2 | |
1991: Gaziantepspor 2-2 | |
1985: Orduspor (D) 1-1 | |
1974: Balıkesirspor (D) 0-1 | |
1963: Altay 0-0 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |