UEFA sevdalısı Gençlerbirliği ile ligden düşme kabusunu derinden yaşayan Denizlispor'un muhteşem kapışmasının tadına doymaya koca 90 dakika yetmedi...
Ligde dört-beş takım hariç, her takımın bir amacı olduğu bir döneme girildi. Ankara'da UEFA'nın üç önemli adayından biri olan Gençlerbirliği için bu maçta hedef, kaçınılmaz şekilde üç puandı. Denizlispor'a ise bir puan yarardı belki ama üç puan, altın değerinde olacaktı. Hava yağmurlu ve kapalıydı, sene başından beri sorunlu olan zemin, muhteşem görünüyordu. Taraftarlar, iki takımı da tribünlere el-ele çağırarak hoş görüntüler yansıtıyordu.
Oyun kurgusu
Gençlerbirliği sahaya şu şekilde çıktı: Kalede Gökhan, defansta sağda Tayfun, solda Eren, ortada Tuna ile Risp, orta sahada oyun kuran Mehmet Nas ile Ayman, kanatlarda Mehmet Çakır, Uğur, forvette ise Ali Cansun ile Isaac.
Konuk Denizlispor'un oyun kurgusuna gelince: Kalede Hamidou, defansta sağda Tomas, solda Mustafa Keçeli, ortada Burak ve Kratochvil, orta sahada Serhat, Yusuf, Levent, İbrahim Ege, ileride ise Mehmet Yılmaz ve Selahattin.
İlk yarı
Gençlerbirliği de Denizlispor da, izleyenlerin, takip edenlerin bildiği formatta oyuna başladı. Denizlispor'da Levent ile İbrahim Ege, hem oyunu kurup hem de rakip akınlarını keserken, Gençlerbirliği'nde ise, kanatlardan ve ortadan her yerden akınlar geliştiriliyordu. Son maçların aksine bu maçta Ayman ile Mehmet Nas, orta alanda daha aktifti. 13.dakikadaki Burak'ın kaçırdığı fırsata kadar, önemli bir pozisyon olmadı. Bir sonraki pozisyonda ise Gençler'in golü geldi. Mehmet Çakır, Uğur'un kullandığı kornerde kafa vuruşunu yapmakta pek zorlanmadı. Bu devrenin diğer önemli iki notu, hakem Vedat Yüksel'in gösterdiği kartlar ve özellikle Ali Cansun'un elle oynaması sonucu gördüğü kart idi.
İkinci yarı
Nurullah Sağlam, ikinci yarıya, riskleri maksimum derecede alacağını gösterircesine, Serhat'ın yerine Oliviera değişikliği ile başladı. Denizlispor, gözle görülür şekilde baskısını artırdı. Selahattin sola, Oliviera sağa geçmiş, Yusuf ise serbest oyuncu şeklinde sahanın her yerinde idi. İbrahim Ege, daha ikinci yarının 35.saniyesinde ceza sahasında net bir fırsatta topu direğe nişanladı. 54.dakikada Denizli'nin ekmeğine yağ sürecek, sahalarda az rastlanır bir olay yaşandı. Ali Cansun, bir maçta iki kere elle oynama sonucu çift sarı kart ve dolayısıyla kırmızı kart ile oyun dışı kaldı. Ataklar, ev sahibi ekibin kalesine doğru yine sıklaşmaya başlamışken, maçın adamı Mehmet Çakır'ın zorlaması ile oluşan atakta, Uğur, takımın ikinci golünü kaydetti. Gol öncesi, rakip takım oyuncularının uzun süren faul itirazı oldu. Denizlispor, bu golden sonra defanstan Mustafa'yı çıkartıp ligin en süpriz golcü oyuncularından Mikka'yı da sahaya sürdü. Artık bu kadar riskin olumlu sonucu olmalıydı ve Selahattin'in golü geldi. Oliviera sağdan ortaladı, usta golcü, kafa vuruşu ile farkı bire indirdi.
Mesut Bakkal, ilerleyen dakikalarda yorulan Uğur ve Tayfun'un yerine, sakatlıkları nedeniyle uzun süredir sahalarda göremediğimiz Erhan ve kaptan Erkan'ı sahaya sürdü. Bu dakikadan sonra, tamamiyle kontraatağa dönen bir Gençlerbirliği ve tüm gücüyle sağdan, soldan, ortadan her yerden yüklenen bir Denizlispor vardı. Sarı kartlar havada uçuşuyordu. Hakem, İbrahim Ege ve Oliviera'nın kendilerini atmalarına kanmayarak başarılı bir karar verdi. Ayrıca, bu oyunculara birer sarı kart gösterdi. 79.dakikada ise Mehmet Çakır'ın getirdiği topta Isaac, inanılmaz bir şekilde boş kale yerine topu auta yolladı. 84.dakikada Çakır, klasına yakışır bir golle farkı ikiye çıkardı. Bu golden sonra artık 3 puan cepte derken, iki dakikada sonra İbrahim Ege ve son dakikada Selahattin'in attığı gol ile maç bir anda beraberliğe geldi ve 3-3 sona erdi.
DeÄŸerlendirme
Öncelikle yaptığı sorumsuz hareketler sonucu atılan Ali Cansun'dan başlamalı. Genç oyuncu, özellikle ilk sarı kart gördüğü pozisyonda gereksiz yere bir hareket yaptı ve hakettiğini aldı. İkinci kartta da yapmaması gereken bir hareketle takımını yalnız bıraktı. Yedek kulübesi fena olmayan, kadro rekabeti iyi olan bir takımda şans bulan genç bir oyuncu olarak kendisine acilen çeki düzen vermeli. Böyle sorumsuz olacaksa, Gençlerbirliği kalitesinde bir takımda kendisine yer yok. Sorumsuzluğun bedelini ağır öder.
Isaac, sanki gol kralı olmuş, takımı şampiyon olmuş, herşey bitmiş. O kadar laubali ve rahat ki, inanılacak gibi değil. Mehmet Çakır'ın şahsi gayretleriyle getirdiği topta, son derece sorumsuz bir vuruşla topu auta yolladı. Her golcü, gol kaçırabilir, ama Nijeryalı'nın tribünden görüntüsü, sezon başındakine hatta çok uzağa gitmeye gerek yok birkaç maç öncesine göre çok farklı. Kalan son üç maçta, taraftarın ve kulübün kendisinden çok şey beklediğinin umarım farkındadır.
Gelelim maçın adamına. Mehmet Çakır, 10 üstünden 10'luk bir performans sergiledi. Televizyondan yayınlanan maçlar haricinde, her maçı izleyemedim ama bu haftanın adamı kendisi seçilmeli. İki gol attı, bir golde asist yaptı. Isaac, o pozisyonu değerlendirseydi, asist hanesine bir tık daha atılacaktı. Sanki iki değil, dört ciğerliydi. Beraberlikte herhalde en çok üzülecek oyuncu kendisi olmuştur.
Denizlispor, bir aralar toparlanmıştı ve geriye doğru çöküş yaşamıştı. Maçta her üç golde de görüldü ki, yeşil-siyahlıların defansı kevgire dönmüş. Geçen seneden beri birlikte oynayan Mustafa-Burak-Kratochvil ve zaman zaman defansın sağında oynayan Tomas gibi birbirini iyi bilen oyuncular, nasıl bu hallere düşebildiler inanılacak gibi değil. Fakat, konuk ekip oyuncularının skoru berabere getiriş azimleri de bir o kadar inanılmazdı. Denizlispor'da göze batan iki oyuncu, İbrahim Ege ve Selahattin oldu. Oliviera da yaptığı iki asist ve sağ kanatta rakibi rahatsız edişi ile dikkati çekti. Denizlispor, bu azmini sürdürür ve defansını acilen herhangi bir şekilde düzeltebilirse, ligde kalabilir. Yoksa, çok sıkıntı çekeceğini söylemeliyim.
Gençlerbirliği'ni zorlu iki maç bekliyor. Samsunspor ve Diyarbakırspor gibi üç puana aç ve mecbur iki takım karşısında UEFA sevdasını sürdürmek için, mutlak kazanmak zorunda. Umarız, bu maçlarda her oyuncu, Mehmet Çakır gibi-ruhunu, vücudunu, herşeyini ortaya koyarak- oynar da, seneye UEFA maçlarını izlemeye 19 Mayıs'a keyifle gideriz.
Kaynak : www.ntvmsnbc.com
Önceki Haber
Sonraki Haber
18 Mayıs | |
2019: Adana Demirspor 1-2 | |
2018: Bursaspor 1-0 | |
1986: Sarıyer 0-0 | |
1980: Hatayspor (D) 0-1 | |
1969: BeÅŸiktaÅŸ (D) 0-1 | |
1963: Beykoz (D) 2-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |