15 Eylül 2006 tarihinde superspor.com adresinde yayınlanan Hasan Çetinkaya Röportajı;
Ülkemizin tartışmasız en sevilen sporu futbol. Futbol kulüplerinde futbolcuların dışında takımların daha iyi duruma gelmeleri için varını yoğunu ortaya koyan birçok gizli kahraman vardır. Menajerler de bu gizli kahramanların başında gelirler. Gençlerbirliği menajeri Hasan Çetinkaya, Süper Lig'in en genç menajerlerinden. Bu genç futbol adamıyla hoş bir sohbet gerçekleştirdim.
Ligimizin genç menajerlerinden olan, Gençlerbirliği'nin önemli isimlerinden ve bu sezon sonunda Galatasaray'ın menajerliğine getirilmesine karşın daha sonra Ankara'ya geri dönen Hasan Çetinkaya'yla yaptığım röportaja geçelim.
Hacettepe Üniversitesi Fransızca tercümanlık ve mütercimlik bölümü mezunu Hasan henüz 25 yaşında olmasına karşın bir çok sorumluluğu üzerine almaktan çekinmeyen genç ve dinamik bir isim. İşte sorularım ve aldığım samimi cevaplar:
Gençlerbirliği'yle tanışman nasıl oldu?
20 yaşına kadar Gençlerbirliği'nde profesyonel olarak futbol oynadım. 1998-2001 yılları arasında Gençlerbirliği kulübünde dış ilişkiler ve yabancı oyuncuların sosyal danışmanlık hizmetini yaptım. Yabancı oyuncuların Ankara'da tüm sorunlarıyla ilgilendim. Şehre alışmaları Ankara'daki sosyal yaşama uyumları gibi şeylerdi bunlar.
İlk bu işe Geremi'yle başladım. Bu görevim sırasında üniversiteye de öğrenci olarak da devam ediyordum. 2001'de mezun olduktan sonra kulüpte genel menajer yardımcısı olarak göreve başladım. 6 ay kadar da bu görevi sürdürdükten sonra kulüpte genel koordinatörlüğe yani menajerliğe getirildim. Bu görevimin yanı sıra Avrupa Kulüpler Birliği üyesi olan Gençlerbirliği'nin UEFA'da da temsil ediyorum. Bu birliği ülkemizden Galatasaray ve Beşiktaş'ta üye.
Gençlerbirliği'nde oyuncu izleme komitesinin de başında bulunuyorum. Gençlerbirliği'nde transferleri benim başında bulunduğum transfer komitesi gerçekleştiriyor. Bu sezon gelen yabancı oyuncuların transferlerini de bizzat ülkelerine giderek bitirdim. Isaac, Nicoise, Draman, Risp ve Traore transfer komitemizin bitirdiği yabancı transferler.
Futbolcular ve teknik ekip ile ilişkileriniz nasıl?
Futbolcular ve teknik ekip ile son derece düzeyli bir ilişkim var. Gençlerbirliği'nde çok güzel bir çalışma ortamımız var. Yaşım genç olmasına karşın hoca ve futbolcular bana karşı çok saygılı davranıyorlar.
"Deplasmanda oynadığımız Sporting maçını unutamam"
Gençlerbirliği'nde çalışmaya başladığın dönemden beri hangi hocalar ile çalıştın?
Bugüne kadar Ersun Yanal, Oğuz Çetin, Ziya Doğan ve Mesut Bakkal ile çalıştım.
Bu isimler arasında diğerlerine göre daha özel bir isim var mı?
Her hocanın bende ayrı bir yeri vardır. Hiç birini bir diğerinden ayrı tutamam. Yalnız Mesut Hoca geldikten sonra ciddi bir başarı yakaladık, geçtiğimiz sezonun son 3-4 haftası hariç. Kendisiyle de çok samimiyiz.
Bugüne kadar en unutamadığınız maç hangisi?
Bugüne kadar en unutamadığım maç UEFA Kupası'nda, deplasmanda Sporting Lizbon'u 3-0 mağlup ettiğimiz karşılaşmadır. Portekiz'de 55 bin taraftarın önünde müthiş bir atmosferde, Jose Alvalade stadında gerçekten unutulmaz bir galibiyet aldık. Bu karşılaşmada Ersun Yanal takımın başında bulunuyordu.
"oula benim için çok özel bir oyuncudur"
Kulüpte bulunduğun sürece en beğendiğin oyuncular hangileri?
Gençlerbirliği'nde çalıştığım dönem boyunca kendime en yakın bulduğum ve ona da çok büyük katkılar sağladığım oyuncu Youla'dır. Youla'nın özel hayatı da dahil olmak üzere herşeyiyle çok yakından ilgilendim. O'nun başarılı performansında bu ilgimin etkisi olmuştur. Beşiktaş'a gittikten sonra da beni sürekli arardı, eksikliğimi çok hissettiğini söylerdi. Youla ile halen de görüşürüm.
Yerli oyuncular içinde takım kaptanımız Erkan Özbey benim için çok özel bir isimdir. Gençlerbirliği'ne Erkan ile aynı dönemde geldik.
Youla ve Erkan futbolculuklarından çok aranızdaki kuvvetli bağdan dolayı sevdiğin isimler. Peki çalıştığın dönemde futbolunu beğendiğin yerli ve yabancı oyuncular kimlerdi?
Yabancı oyuncu olarak Skoko'yu, yerli oyuncularda ise iki isim Serkan Balcı ve Deniz Barış'ın futbolunu çok beğenirdim.
Gençlerbirliği'nde maddi açıdan ve gelecek oyuncu açısından bir sıkıntı olmasa hangi oyuncuları görmek isterdin?
Tabi bu imkan meselesi, eğer her şart olmuş olsa yabancı oyuncu olarak Fenerbahçe'den Alex'i yerli oyuncu olarak da yine Fenerbahçe'den Tuncay Şanlı'yı Gençlerbirliği'nde görmek isterdim.
Tuncay'ı yakından da tanıdığım için, karakter ve yetenek olarak çok üstün birisi olduğunu söyleyebilirim.
"Gençlerbirliği'nin hedefi Avrupa'da başarıdır"
Gençlerbirliği'nin bu yıl hedefleri neler?
Gençlerbirliği'nin bu sezonki hedefi kuruluşunun da nedenlerinden olan ülkemizi Avrupa kupalarında temsil etmektir. Başkanı, idari yapısı, tesisleri ve vizyonuyla buna layık bir kulübüz. Türkiye'de borcu olmayan tek kulübüz. Kendi gelir ve giderlerimizi kusursuz bir şekilde ayarlıyoruz.
İleride başarılı olabilmek için altyapımıza da büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz yıl benim önderliğimide oluşturduğumuz bir proje var. Altyapıdaki takımlarımızın tümünün Dünya'da düzenlenen önemli turnuvalara katılmalarını sağlıyoruz. En büyük hedefimiz sistemli bir şekilde alt yapıdan oyuncular çıkartarak şampiyonluğa ulaşmak. Gelecek sezonlarda en büyük sürpriz şampiyon adayı olduğumuz düşünüyorum.
İngiltere'deki menajerlik sisteminin ülkemizde uygulanabileceğini düşünüyor musunuz?
Böyle bir sistemin ülkemize gelmesi mümkün değil. Çünkü ülkemizde yöneticilerin baskın olduğu bir sistem var ve bu değişmez.
"İlhan Cavcav'ı kıramazdım, geri döndüm"
Kaptan Erkan ile birlikte kısa bir Galatasaray maceran oldu.....
Erkan, sezon bitmeden Bülent Tulun ile anlaşmış ve sezon bitince de Galatasaray'a gitmişti. Daha sonra teknik ekip tarafından takımın bu mevkide bir oyuncuya ihtiyacı olmadığı raporu gelince transferinden vazgeçildi. Basında yer aldığı gibi maddi konular bu transferin gerçekleşmemesinde belirleyici bir rol oynamamıştır.
Galatasaray'a gidişin ve kısa sürede dönüşün nasıl gelişti?
Ligin bitimine iki ay kala Adnan Sezgin benimle görüşmek için Ankara'ya geldi. Bir süre sonra Galatasaray'da Sportif A.Ş.'nin genel müdürlüğüne getirileceğini söyledi. Genel müdür olduktan sonra, genel menajer olarak futbol takımıyla benim ilgilenmemi istedi. Galatasaray herkesin çalışmak istediği bir kulüp, ben de Adnan Sezgin'e, Galatasaray'da çalışmaktan dolayı çok mutlu olacağımı söyledim.
Sezon bitince İstanbul'a gittim 1 hafta -10 gün kaldıktan sonra İlhan Cavcav beni aradı ve geri dönmemi istedi. İlhan Bey bana; 'kesinlikle dönmen gerek, kulübün sana ihtiyacı var' dedi. Başkanımız daha sonra Özhan Canaydın'ı arayarak ona da bana ihtiyacı olduğunu belirtti, ben de Adnan Sezgin ile görüşüp geri gitmemin iki kulüp açısından da daha iyi olacağını söyledim. İlhan Cavcav'ın bende çok özel bir yeri vardır, onu asla kıramam. İlhan Bey'i babam gibi severim, onu zor zamanında asla yalnız bırakamazdım ve geri döndüm. Benim bugünlere, bu yerlere gelmemi sağlayan kişidir. Galatasaray'da kalsaydım Adnan Sezgin'e bağlı olarak Bülent Tulun'un yaptığı görevi üstlenecektim. Şu anda benim yapacağım görevde Galatasaray'da Mustafa Turgun devam ediyor.
Adnan Bey ile bu karardan sonra aramızda asla bir kırgınlık olmadı. Adnan Sezgin bizim işimizin ülkemizdeki en önemli isimlerinden biridir ve hepimizin örnek aldığı bir kişidir.
Röportaj: Hilmi Sever
Kaynak : www.superspor.com
Önceki Haber
Sonraki Haber
16 Mayıs | |
2023: Sakaryaspor 2-1 | |
2015: Galatasaray (D) 0-1 | |
2010: Galatasaray 2-1 | |
1999: Bursaspor 1-4 | |
1997: Fenerbahçe 4-1 | |
1993: Fenerbahçe (D) 4-3 | |
1987: Altay (D) 1-2 | |
1982: Malatyaspor (D) 0-0 | |
1976: Esk. Demirspor 2-1 | |
1971: Adanaspor (D) 0-0 | |
1970: Samsunspor 0-1 | |
1964: Altınordu (D) 0-0 | |
1959: Göztepe (D) 1-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |