Ankara'nın coğrafik olarak adeta "bittiği" yerde oynanan bu maçtan pek birşey anlamadım. Ama anladığım başka şeyler var...
İlk eleştirim hem Federasyon'a, hem de Ankaraspor'a! Bu statta maç oynanacağını acaba futbolseverlerin kaçı biliyordu çok merak ediyorum. 19 Mayıs'tan Yenikent'e alınabilir, olabilir, yeni bir stat vardır, 19 Mayıs yorgundur güzel. Ama bunu yeterince duyurmanız gerekmez mi? Maçtan haberi olan bir kesim vardı evet, çoğunluğunu bedava dağıtılan forma ve toptan kapmaya gelmiş taraftarlar ve çocukları vardı.
Yenikent Asaş Stadı'ndan biraz bahsetmek gerek. Ankara nazarında olağanüstü derecede uzakta, Beypazarı yolunda, yerleşimlerin adeta bittiği ve ismi kent olan ama aslında köy gibi gözüken Yenikent'te yer almakta. Yenikent'e gitmeniz de yetmiyor, aradan bir yoldan sapıyorsunuz. Stada giden tek bir yol var. Taksi ile giderseniz iyi, ama eğer gittiğiniz taksi şehire dönmüşse yandınız. Tarlalardan, bayırlardan yürürseniz, anayola doğru çıkabilir ve şansınızı deneyebilirsiniz. Girişlerde organizasyon, Jandarma'ya bırakılmış.
Tribünlerden sadece birinin üstü kapalı. Zaten rüzgar almaya açık olan bu statta, bir de yağış durumunda taraftarların ne yapacağı meçhul. Stadın etrafındaki düzenlemeler o kadar dağınık yapılmış ki, inanılmaz. Aynı zamanda Belediye Başkanı olan sayın Gökçek, haftalardır niye bu statta oynama konusunda ısrarlıymış çok merak ediyorum ve gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Haftalardır "her şeyi hazır maç yapalım hadi orda" diye milletin kafasını şişiren Ankaraspor yönetiminin onursal Belediye Başkanı, öncelikle o stadın yolunu, otoparkını yapmalıydı. Görevi, o değil miydi? Stat dediğin sadece taş yapı mıdır? Buna izin veren Federasyon'a ne demeli? Ne demişler: "güzele güzel demem benim olmadıkça" İnsanlar stada gidemedikçe, arabasını park edemedikçe o statta ısrar etmenin ne manası var! Cebeci Stadı'nın modernizasyonu gibi bir projeyi Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'na götürmek yerine, Turkcell Super Lig'e yakışmayacak mesafede, koşullarda bir stat neden?
Gelen belediye otobüsleri de sınırlı sayıdaydı. Madem buraya maç koyuyorsunuz, yeterince hatta fazlası ile belediye otobüsü sağlamanız ve bunu insanlara "İnsanca" duyurmanız gerekmez mi? Ama bizim Belediye Başkanımız, çok akıllıca, forma ve top dağıtma hikayesiyle, Sincan ve bölgesi seçmenlerini stada çekiyor. Özetlerden izleyen herkes, "Bu stat iyi galiba, tribünlere de adam çekebilmişler, helal olsun Melih Gökçek'e" desin diye! Her şeyin bir kılıfının bulunduğu ülkemizde, bu durum bir rezalettir! İnsanları, ufacık şeyler ile kandıracağını bilen muhteremlerin görevde bulunduğu bir ortam, artık mide bulandırıyor. Babalarına o formayı ve topu almak istediğini söyleyen çocukları kullanarak sömürüde bulunmak, çok çirkin!
Sonra, o formalar, toplar kimin parası ile ödeniyor sayın Başkan? Hepimizin parası değil mi? Yazık değil mi bize? Ayrıca, bunları getiren araçların benzini kimin parası ile ödeniyor? Bu nasıl bir iştir? İnsanları, bu kadar ucuz görmek, ayıp değil midir? 2 hafta önce Ankaragücü, bu hafta da Gençlerbirliği taraftarlarına çektirilen bu eziyet nedir? Forma, top almaya gelenler beni ilgilendirmiyor, maalesef onlar, biraz çocuklarına mecburen uymak zorunda kalanlar ve futbolu umursamayıp ufak şeylerin peşinden koşanlar. Ama helal olsun Gençlerbirliği taraftarlarına, her şeye rağmen bu eziyeti çekip geldiler. Onları alkışlıyorum.
Saha dışı bir konuya daha deÄŸinmek istiyorum. Zamanında, sayın Gökçek'in gölgesinde kalıyor, ses çıkarmıyor diye düşünülen sayın Gökçınar'a alkışlar! Bir televizyon kanalında karşısındaki insana gösterdiÄŸi saygı ifadesi nedeniyle istenmeyen adam ilan edilmiÅŸti. Helal olsun istifa etti, çekti, gitti. Ä°yi de etti, sayın Gökçek, artık kendisine bir kukla bulur, Hilmi BaÅŸkan'a –ki hala bu ünvanı hak ediyor- yolun açık olsun, ilerideki görevlerinde baÅŸarılar diliyorum.
Futbola konsantre olmanın bile zor olduğu bu stadda, Gençlerbirliği adına şunları belirtebilirim. Mehmet Çakır gününde değildi. Hele kaçırdığı bir pozisyon var, evlere şenlik! Forvette Isaac ile Okan, görevlerini yaptı. Orta sahada Kerem'in biraz daha etkin olması gerekiyor. Tozo ile Sandro'ya yerini kaptırması an meselesi. Mehmet Nas'in 2. gol ara pası, enfesti. İzlemeye doyulmayacak kalitedeydi. Defansta Tuna, Fatih Akyel'in gelişi ile birlikte kulübe korkusu ile iyi oynamaya başladı. Engin, orta sahanın solunu parselledi. Kısacık ve çelimsiz boyu ile ciddiye alınmamasının da faydasını, yetenekleri ile birleştirince çok etkili oluyor. İşin en ilginci, Erhan'ın defanstaki performansı. Aslında orta saha oyuncusu olan genç futbolcu, kaptan Erkan'ın yokluğunda görevini harika yapıyor. Kırmızı-siyahlıların gelecek haftaya oynayacağı maç gerçekten çok zorlu. Eğer Ankaraspor maçındaki gibi, öne geçtikten sonra buldukları pozisyonları bu kadar cömertçe harcarlarsa, skor hüsrana dönebilir.
Ankaraspor adına yönetimi nedeniyle bir daha yazmayacağım. Eğer sadece Ankaraspor'un maçı varsa, bundan böyle rakiplerin futboluna dair yazılarımı okuyacaksınız. Forma ve top ile kandırılacak kadar ucuz değilim, üzgünüm!
Kaynak : www.ntvspor.net
Önceki Haber
Sonraki Haber
19 Nisan | |
2022: Bursaspor (D) 0-0 | |
2014: Gaziantepspor (D) 1-0 | |
2008: Trabzonspor (D) 0-0 | |
2003: Elazığspor 2-0 | |
1992: Konyaspor (D) 0-1 | |
1987: Zonguldakspor (D) 2-4 | |
1981: Edirnespor (D) 1-0 | |
1970: Mersin Ä°dm. Yrd. (D) 0-1 | |
1969: Bursaspor 1-0 | |
1964: BeyoÄŸlu 0-0 | |
1959: Karagümrük (D) 1-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |