Yaşım 28. 90'lı yılların başından beri ne yaşadıysam, ne gördüysem, ne duyduysam bilfiil hatırlıyorum. Hatırladığım şeylerden biri de şu: "Fenerbahçe, şu kadar yıldır Ankara'da Gençlerbirliği'ni yenemiyor" , "Galatasaray, şu kadar yıldır Ankara'da Gençlerbirliği'ni yenemiyor", "Beşiktaş, şu kadar yıldır Ankara'da Gençlerbirliği'ni yenemiyor"
Hele Beşiktaş'a karşı, Gençlerbirliği adeta bir sendrom haline gelmişti. Yıl, 2007 gelinen hale bir bakın... Üç büyük takıma karşı toplam alınan puan 0. Bu altı maçta alınabilecek toplam puan sayısı 18 iken. Hadi deplasman maçlarında kazanmak zordur, varsın olsun 9 üzerinden değerlendirelim. Rakamlar neden bu kadar önemli?... Rakamlar, bir niyeti, bir bakışı gösterir de ondan.
Elbette Gençlerbirliği bu maçlarda hiç mi mücadele etmedi, etti. Ama genel olarak bakılınca, küçüklüğümün "öcü" takımı, adeta umut kapısı olmuş.
Diyebiliriz ki, bu sene şansızlık olmuştur, her sene böyle olmaz. Herhalde öyle olacaktır, fakat bazı şeyleri daha net gördük. Her sene takımın kilit oyuncularını satan sayın Cavcav, bir şekilde paçayı kurtarıyordu. Geride kalanlar, alttan gelenler, bir şekilde uyum sağlıyor, teknik direktörlerin de etkisiyle çıta düşmüyordu.
Fakat çekirge bu sene sıçramadı. Devre arasında NTVSPOR.Net'teki yazımda da isyan ettim. Risp satılır mı dedim... Ayman'ın satılmasına karşı değildim fakat onun yerine koyacağın adamı hazırlamadığın sürece bu da bir hata idi dedim. Bu hatalar şimdi bir bir ortaya çıktı. Kayserispor maçına kadar olan süreçte takım bol gol atıp bol gol yiyerek idare etmişti, fakat nereye kadar gidecekti bu. İşte gelinen nokta, Gençlerbirliği, derbi maçlarda alamadığı puanlar yüzünden orta sıralarda adeta kitlendi, kaldı. Devre arasında savunmadaki kilit unsurları satılan bir takımı hocası da nereye kadar tutabilir ki? Gerçek rakipleriniz olan büyük takımlara karşı kazanmadıkça amacınız ne olabilir ki?
Sayın Cavcav, herhalde ilk kez, bir kulüp yönetmenin –elbette ki profesyonel yönetim önemlidir ama- sadece bir ÅŸirket yönetmek gibi olmadığını anlar. Aslında bir ÅŸirket yönetmeye de benziyor, en deÄŸerli çalışanınızı kaptırırsanız, o iÅŸi yapacak adamı hazırlamazsanız bitersiniz.
Gençlerbirliği, diliyorum ki, gelecek sezondan itibaren "öcü" takım hüvviyetine bürünüp bu sene alamadığı puanları da alır ve Avrupa serüvenine geri döner.
gencler.org için kaleme aldığım bu ilk yazıda daha güzel şeyler yazmak isterdim.
Kaynak : www.gencler.org
Önceki Haber
Sonraki Haber
18 Mayıs | |
2019: Adana Demirspor 1-2 | |
2018: Bursaspor 1-0 | |
1986: Sarıyer 0-0 | |
1980: Hatayspor (D) 0-1 | |
1969: BeÅŸiktaÅŸ (D) 0-1 | |
1963: Beykoz (D) 2-2 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |