Bu hafta satırlarımı, herkesin sevgilisi haline gelen Kayseri Erciyesspor ile Telekom Lig A temsilcisi Gençlerbirliği OFTAŞ'a ayırdım.
Yağmurlu bir Başkent haftasonunda Cumartesi Gençlerbirliği-Erciyes, Pazar günü Gençlerbirliği OFTAŞ-Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçlarını izledim. Cumartesi günü "abinin", Pazar günü de "kardeşin" maçı vardı. Vakit kaybetmeden maçlara, takımlara ait detaylara geçelim.
Gönüllerin Erciyes'i
Hangimizin gönlünü kazanmadı ki bu takım? Hangimiz takdir etmedik ki başarılarını, azimlerini, dipten kurtulmak için gösterdikleri bu özveriyi? Fortis Türkiye Kupası'nda rakiplerini ipe dizer gibi elediklerinde alkışlamayan var mıydı acaba? Kayseri Erciyes, artık gönüllerin takımı. Kupada finalde Beşiktaş'a karşı galip gelmelerini isteyen Beşiktaşlılar bile var. Kimse düşmesini istemiyor, elbette Sakarya dışında iki takım daha ligi terkedecek. Erciyes, düşse de düşmese de kalbimizde.! Son Gençlerbirliği maçında da bu özveriyi ortaya koydular, biraz maçtan bahsetmek gerekirse.
Maça Gençlerbirliği daha etkili başladı. Kayseri Erciyes'in etkisiz başlangıcı, tribündekileri şaşırtmıştı. Orta alanda Mehmet Eren sağda İlhan solda başlayınca orta sahanın kanatları kırık gibiydi. Bülent Korkmaz, oyuna 20.dakika gibi bir müdahelede bulunarak bu iki oyuncunun yerlerini değiştirdi ve ufak kıpırdanmalar başladı. Kabul edelim ki, Türkiye'nin en iyi vuran forvetlerinden Cenk, golden önce bir pozisyonda daha kaleyi yoklamıştı. Gol pozisyonunda ise önce bi baktı, topu düzeltti ve harika bir gol attı. Hakikaten iki defans oyuncusunun arasından, kalecinin kedi gibi uçsa alamayacağı bir noktaya süper bir şut attı. Uzun süreden beri Ankara'daki statlarda böyle güzel gol izlememiştim.
Bu golden önce ve sonrasında sahada fırtına bir Draman vardı. Yattaravari hareketlerle rakip defansın sol tarafını perişan etmişti. Gençlerbirliği, doğru dürüst pozisyon bulamadan ama topa daha fazla sahip olarak ilk yarıyı mağlup kapattı. İkinci yarıya başlarken, oldukça motive olmuş bir ekip vardı sahada. Sandro'nun daha önce hiç olmadığı kadar iyi performansı, Draman'ın başarılı oyunu, forvette Isaac ile etkileşime geçemiyordu. Zaten, Gençlerbirliği'nin attığı gol de kısmen şans golü idi. Erciyes defansı ve kalecisi biraz dikkatli olsalar o top kaleye gitmezdi. Sonraki dakikalarda sayın Korkmaz'ın riskleri artırmak için Djalovic'i oyuna alması, Lazarov ile Cenk'i bir adım geriye çekerek topa hücumda daha fazla hakim olması, Gençlerbirliği'ni sıkıntıya soktu. Dakika 89 da bir çok kişi tarafından geçen haftanın kahramanı olarak gösterilen Gökhan'ın, akıllara sığmaz hatasında golü herhalde ben de atardım. Draman'ın golü de Djalovic'in golü de şanstı.
Erciyes'in hocası Bülent Korkmaz, oyuna doğru müdaheleler yaparak şansı ile birleştirdi. Fakat, Gençlerbirliği'nin hocası, yanlış değişiklikler ile şansı bir golde yardım etse de maçı alamadı. İkinci yarıda Draman, biraz yorulmuştu ama sadece bir-iki akında yaptığı deparlar ile rakibi zora sokuyorken, onu oyundan aldı ve Mehmet Çakır'ı oyuna soktu. Ayrıca, kabul edelim ki Erhan, defansın sağında oynayamıyor! Bu değişikliği yapabilecekken, ne olursa olsun teknik kapasitesi yüksek bir Engin'i oyundan alıp Hakan Aslantaş'ı oyuna aldı. Sorun giren isimler değil, mantalite!. Sandro ile Draman'ı hiç olmadığı kadar beğendiğimi belirtmeliyim.
GençlerbirliÄŸi'ni son 4 haftada matematiksel olarak ligden düşme potasına girdi ve yönetim, hocası ile sözleÅŸmesini uzatıyor. Hocanın da hataları dolu, yönetimin de. Ama taraftarların da demek istediÄŸi gibi, sayın Cavcav, kulübün parasını artırırken kulübü küçültecekse artık bu hoca ile yapacak fazla birÅŸey yok. GençlerbirliÄŸi, ÅŸu anki haliyle herhangi bir takımı –belki Sakarya hariç- rahatça yenebileceÄŸi sinyalini vermiyor, veremiyor. Ne diyelim, takımı bu hale düşürenlere yazıklar olsun! Takımlarını can-ı gönülden destekleyen Kayserilileri de tebrik ediyorum. Umarım, yeni sezonda bana e-posta yolu ile yolladıkları yeni statlarında birlikte bir maç izlemek nasip olabilir.
Şanssız OFTAŞ
Cumartesi günü Turkcell Süper Lig'deki iki Ankara maçı çakışmıştı ve kaç zamandır istediğim gibi OFTAŞ'ı canlı izleme fırsatı doğmuştu. Maç, Cebeci Stadı'nda idi. Bu stada çok ufak yaşlarda gitmiştim ve hatırladığım kadarı ile kapasitesi yüksek fakat amiyane tabiri ile adi bir stattı. Aradan geçen yıllar, pek bir değişiklik olmadığını gösterir gibiydi. Daha önce de yazdım, bu stadın yerine daha iyi bir stad yapılabilir. Banliyö, metro, dolmuş vs tüm imkanlar ile gelinebilecek mesafede bir yer varken, burayı yıkıp yerine yine kendi seçim bölgelerinde stad yapmak isteyen, mevcut maçları Yenikent'te oynatan bazı muhteremleri anlamak mümkün değil. Cebeci İnönü stadı, adına layık bir şekilde, otoparkı, tribünlerle olan mesafe biraz daha yaklaştırılarak yeniden yapılmalıdır. Şu anki hali korku filmi seti gibi.
Gençlerbirliği OFTAŞ'ı ilk kez izleyecektim. Özetlerden bile görme şansım olmamıştı. O yüzden takımdaki bazı ilgi çeken ve Türk futboluna ileride hizmet verebilecek oyunculardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle ilk isim, orta sahadaki 34 numaralı Bülent Kocabey. Gerçekten varını, yoğunu ortaya koyan, zaman zaman kanatta zaman zaman forvetin yanında, arkasında oynayabilen yetenekli bir genç. İkinci isim, orta sahada oynayan Eren Özen. Gerçekten yetenekli olduğu apaçık ortada. Biraz, tecrübe kazanması gerektiği de besbelli. Bu iki oyuncu da fırsat bulduğunda şut atmayı seviyor. Forvette iki tane uzun var. Biri, Turkcell Süper Lig'den bildiğimiz Bülent Karaman. Aynı zamanda takımın yaşça abisi. Diğeri de Ahmet Cem. Birlikte oynadıkları anda orta sahanın yükü artıyor gibi görünüyor. Rakip defans, hava toplarında etkili değilse birlikte kullanılmalarında fayda var.
Defansta Giray ve Murat Selvi bana güven verdi. Fakat aynı şeyi Gökhan Gönül için söyleyemiyorum. Arkasını çok kez boş bıraktı. Sonuçta önünde oynayan biri daha varken bu kadar ileri çıkmasnı, çıkarılmasını anlayamadım. Gaziantep Belediye ataklarının çoğu o kanattan gerçekleşti. Sanırım zamanla tecrübe kazanacaktır. Rakiplerin ataklarında duracağı yerleri daha iyi bilmesi lazım. Cemal ise takımın sigortası hüvviyetinde. Bu takımın Bülent gibi tecrübeli bir hatta iki oyuncuya daha ihtiyacı olduğu besbelli.
Maça gelecek olursak, OFTAŞ, ilk yarıda istediği kadar etkili olamadı. Çift forvetin orta sahaya fazla yardım etmemesi nedeniyle istenilen performansa ulaşılamadı. Aman aman bir pozisyon da yoktu ve oyuncuların kazanma stresi ile toplara vurmakta, pas vermekte hatalar yaptığını gözledim. Osman Özdemir, ikinci yarıya forvetlerden birini çıkartıp bir sol kanat oyuncusu Kemal Yıldırım'ı aldı. OFTAŞ, temposunu ve tehlikeli ataklarını sıklaştırdı. Bolca gol pozisyonu yakalandı, fakat son 5-10 dakikada gerçekleşenler hariç, taraftarlar pek de ah vah demedi. Son dakikadaki pozisyonda yine o kazanma stresinden 2 metrelik mesafeden top auta gitti. OFTAŞ'ın şansı yanında değildi fakat belirttiğim gibi zor durumlarda sorumluluğu eline alacak, takımı yönlendirecek tecrübeli bir orta saha adamı almayı önceden düşünmeliymiş yönetim. Neyse ki Malatya yenildi. Umarım, OFTAŞ'ın şansı yanında olur ve Ankara'nın 4.takımı olarak Turkcell Süper Lig'de yerini alır.
Kaynak : www.ntvspor.net
Önceki Haber
Sonraki Haber
29 Mart | |
2023: Adanaspor 3-0 | |
2008: Denizlispor (D) 2-3 | |
2006: Ankaraspor 2-1 | |
1992: Bursaspor 2-3 | |
1987: Bursaspor 0-1 | |
1981: Beykoz (D) 1-2 | |
1969: Mersin Ä°dm. Yrd. 3-0 | |
1964: Feriköy (D) 2-1 | |
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir. | |
Arama Yap |