->"Her Yıl O Hafta" istatistiÄŸi eklendi (23.10.2008)<-     ->"Rakipler ve Belalıları" Ä°statistiÄŸi eklendi (17.10.2008)<-     ->1. Ligde yaptığımız maçlar 100dönümlerine eklendi (26.02.2008)<-     ->Hava Durumu bölümü eklendi (31.01.2008)<-     ->"Seri Sonu" istatistikleri eklendi (30.12.2007)<-     ->Yılın Futbolcusu Anketine son yedi günde aldığı oy sayısı eklendi (08.12.2007)<-     ->Okumalık bölümü arama motoruna eklendi (07.12.2007)<-
 
 

 Röportajlar

01.03.2004-Flip Deams

Sol Kanatta Bir Görev Adamı, Ne Fazlası Ne Azı: Filip Daems

Bundan yaklaşık üç yıl önce gelmiÅŸti takımımıza. Walter hocanın yanında getirdiÄŸi oyunculardandı. DoÄŸrusu bu ya ilk sahaya çıktığında, oynadığı karşılaÅŸmalarda pek de göz doldurmamıştı. Sonradan anlaşılmıştı niteliklerinin neler olduÄŸu. Öyle ki “bundan bir ÅŸey olmaz” seslerinin yerini zamanla “Filip olmayınca oyunumuz aksıyor” düşünceleri aldı.

Sonunda takımımızın deÄŸiÅŸmez oyuncularından, neferlerinden oldu çıktı. Åžimdi sözleÅŸmesinin bitimine bir buçuk yıl kalmışken gider mi, kalır mı tartışmaları baÅŸladı bile. Biz olumlu yanından bakalım: GençlerbirliÄŸi iyi bir kulüp, Filip de iyi bir oyuncu. Neden gitsin ki? Yine de kimdir, kimlerdendir, gider mi kalır mı, GençlerbirliÄŸi’nde neler oluyor, Türkiye futbolu hakkında ne düşünüyor ona soralım dedik. Düştük yola, vardık Ankara GençlerbirliÄŸi SK’ye. Biz sorduk, Filip yanıtladı.

Alkaralar: Seni iki sezonundan az artık bir süredir tanıyoruz. Artık az çok oyununu, nasıl biri olduÄŸunu kestirebiliyoruz da kimsin sen aslında, buraya gelmeden önce ne yaptın bu konularda çok azımızın bilgisi var. GençlerbirliÄŸi’ne gelmeden önceki maceranla baÅŸlayalım istersen.

Filip: Sanırım futbol geçmiÅŸimi soruyorsun. Ben de onu anlatayım biraz. Futbola ilk olarak Alberta takımında baÅŸladım. Orada ilk altyapı eÄŸitimimi aldıktan sonra 10 yaşımda Geel’e geçtim.

O zaman ikinci kümede oynuyorlardı 10 yıl kadar Geel formasını taşıdım. Önce genç takımda oynadım haliyle. Yanlışım yoksa 7 yıl genç takımda kaldım. Sonra 17 yaşımda beni birinci takıma aldılar. Bir buçuk yıl da birinci takımda oynadım. Beni beÄŸenmiÅŸ olacaklar ki Lierse SK transfer etmek için teklifte bulundular, ben de kabul edip geçtim. 2 yıl da Lierse’de oynadıktan sonra GençlerbirliÄŸi’ne geldim.

Alkaralar: GençlerbirliÄŸi’ne gelme süreci nasıl geliÅŸti? Her halde onlar istiyor, ücret de iyi, daha ne olsun demedin!

Filip: Ä°lk teklif geldiÄŸinde Ankara’ya gelip 2 gün kaldım. Sevgilimle beraber gelmiÅŸtik ve bir tür tanıma gezisiydi bu. Birçok kiÅŸiyle görüşmeler yaptım.

Buradaki ortamı ve koÅŸulları kavramaya çalıştım. Anca en önemli etkiyi o zaman GençlerbirliÄŸi’nde oynayan Thomas ve Patrick’in söyledikleri yaptı. Onlarla kulüp ve Türkiye ile ilgili görüş alışveriÅŸinde bulundum ve bana doÄŸru yere gelmekte olduÄŸumu söylediler. Ben de imzalamaya kara verdim. 4 yıllık sözleÅŸme imzaladım o zaman. Bu sözleÅŸmem hâlâ daha sürüyor.

Alkaralar: Sözleşmen sürüyor ama şimdiden transfer dedikoduları da başladı biliyorsun. Gelip izleyen olduğu söyleniyor. Ne yapacaksın? Gidecek misin, kalacak mısın, şimdiden bir kararın var mı? Ne bileyim gideyim biraz da şurada oynayayım diyor musun kendi kendine?

Filip: Evet gelip izleyen olduÄŸu söyleniyor. Basına yansıyanlar da var. Ancak bana yapılmış bir teklif yok. Ãœstelik sözleÅŸmesi süren bir oyuncu olarak bunun muhatabı da ben deÄŸilim zaten. Åžu anda GençlerbirliÄŸi’ne baÄŸlıyım ve sözleÅŸmemin sonuna kadar da bunun dışında ÅŸeylerin önemi yok benim için. SözleÅŸmem bittiÄŸinde ne olacağını söylemek içinse ÅŸu anda çok erken.

Bu meslekte bu kadar uzun vadeli hesaplar yapmak çok güç. Ne olacağını bilemeyiz. Dolayısıyla ne burayla ilgili ne de gelecekte ne yapacağıma ilişkin çok fazla düşünmüyorum. Zamanı gelince her şey olacağına varır zaten.

Alkaralar: Biraz da bugüne, bu sezona gelelim. Geçtiğimiz sezon biz Gençlerbirliklilere çok keyifli bir sezon yaşattınız. Her ne kadar o sezon bitmiş yeni bir sezon başlamış olsa da buna bağlı olarak beklentiler de yükseldi.

Belki de gereğinden fazla yükseldi. Sonuç olarak bu sezon ligde istediğiniz sonuçları alamıyorsunuz. Ne oldu da buraya geldik?

Filip: Aslında bu sezon tek sorun bence gol atamamamız. Yoksa geçen yılki oyunumuzu oynadığımızı düşünüyorum. Hatta gol pozisyonu bakımından da pek sıkıntımız olduğunu sanmıyorum. Dediğim gibi gol atma güçlüğümüz var yalnızca.

Az gol atınca da takımın üzerine ister istemez bir tür baskı da biniyor. Kimileyin öne geçtiğimiz zaman bile maçı kaybedebiliyoruz. Her şeye karşın hâlâ iyi oynadığımızı ve keyif verdiğimizi düşünüyorum.

Alkaralar: Ligde baÅŸarısız sonuçlar alırken UEFA Kupası’nda ve Türkiye Kupası’nda yolunuza devam ediyorsunuz.

Filip: UEFA Kupası’nda iki önemli takımı eledik. Ãœstelik sonuçlara bakınca bu iki turda da çok baÅŸarılı olduÄŸumuz söylenebilir. Yine de ilk turda Blackburn’deki Rovers maçında ilk 10 dakikada 3-0 yenik duruma düşsek kimsenin bir ÅŸey diyecek durumu olmazdı.

Biraz da şanslıydık. Ama iyi de top oynadık. Şimdi ise elediğimiz iki takım kadar güçlü, belki daha güçlü bir takım ile oynayacağız. Herkes mali krizde olmalarından ve bizim için bu turu geçmenin kolay olacağından sözediyor.

Ancak unutmayalım ki neresinden bakarsanız bakın karşımızdaki bir İtalyan takımı. Üstelik iyi oyuncularını satmak durumunda kalsalar bile çok genç ve yetenekli oyuncuları olduğunu da unutmamalı. Parma altyapısı güçlü takımlardan biri ve bunu gözardı etmemek gerek.

Orada oynayacağımız karşılaşmada iyi bir sonuç alırsak bu bizim işimizi kolaylaştırabilir. Ancak güçlü bir rakiple oynayacağımızı aklımızın bir köşesinde tutmalıyız.

Alkaralar: Türkiye’nin futbol ortamı hakkında ne düşünüyorsun? Belçika ile karşılaÅŸtırınca neler benziyor, neler benzemiyor? Hatta neler benzemeli?

Filip: Bu karışık bir konu. Türkiye futbolunda ciddi bir dengesizlik hatta adaletsizlik var. Belçika’da bir takımın lige katılabilmesi için mali ve idari koÅŸulları saÄŸlamış olması gerekir. Bunun ardında takıma bir tür lisans verilir.

Bu lisans ile takımlar liglere katılır. Bu lisans da her yıl gerekli denetimlerlerin yapılmasının ardından yenilenir. Ancak Türkiye’de bu türden uygulamalar yok, bence yerleÅŸtirilmesi gerekir. Sanırım UEFA kriterleri denilen koÅŸullar, ölçütler biraz da bunu saÄŸlamaya yönelik. Bu türden düzenlemeler yapılmaz ise futboldaki adaletsizlik de giderilemez.

KuÅŸkusuz Belçika’da da güçlük çeken takımlar, kulüpler. Hatta birtakım kulüpler ötekilerden daha güçlü. Ancak güçsüz olan takımların da varolmalarına alan saÄŸlandığı gibi mücadeleci, yarışmacı ve küçük takımların baÅŸarılı olmasının önünü açan uygulamalar da var. Sözgelimi çok güçlü, büyük bir takım olmasa da Genk son yıllarda iki kere ÅŸampiyon oldu. Türkiye’de ise hemen her ÅŸey üç Ä°stanbul takımının etrafında dönüyor ve onları baÅŸarılı olmaları için düzenlenmiÅŸ havası veriyor.

Alkaralar: Biraz da istersen Ankara’daki futbol ortamından söz edelim. Nasıl buluyorsun Ankaralı futbol severleri, Gençlerbirliklileri?

Filip: DoÄŸrusunu söylemek gerekirse nereye gitsek tribünler dolu oluyor, Ankara’da ise ortalama 5 bin kiÅŸiye oynuyoruz. Bu durum biraz yadırgatıcı. Ä°lk sezonumda Ankara’daki bir Galatasaray karşılaÅŸmasında sözgelimi sahaya çıktığımızda ıslıklanmıştık, bu beni çok ÅŸaşırtmıştı. Yine de ÅŸunu belirtmek gerek, ne olursa olsun her maçımıza gelen bir taraftarımız var.

Alkaralar: Ankara hakkında ne düşünüyorsun?

Filip: Ankara’ya geldiÄŸim ilk aylarda güçlük çekmedim desem yalan olur. Bu da anlaşılır bir ÅŸey. Yeni bir ülke, yeni bir kent, yeni bir takım, yeni insanlar... Her ÅŸey yeniydi ve benim için de uyum saÄŸlamak için zaman gerekti. Ãœstelik Ä°ngilizce bilen, konuÅŸan insan sayısı da sınırlı.

Ancak son 2 yıldır çok mutlu ve huzurluyum. Hemen her şeyi yapabiliyorum. Hiçbir sıkıntım yok desem yeridir.

Alkaralar: Bir oyuncu olarak futbol izliyor musun, en son statta maç ne zaman izledin? Başka hangi sporlarla ilgileniyorsun?

Filip: Televizyonda maç görünce izlerim, severim de. Zaten meslek gereği çok fazla maç izliyoruz. Ancak tribünden, canlı canlı maç izleme şansımız pek olmuyor. En son Ankaragücü-Trabzonspor maçını izlemiştim 2 yıl önce. Bunun dışında tenisi severim.

Özellikle bayanlar tenis karşılaşmalarını izlemeyi seviyorum. Ee bir de biliyorsun dünya sıralamasında ilk iki sırada da iki Belçikalı tenisçi var. İzlememek olmaz!

Alkaralar: Gelelim biraz da kiÅŸisel konulara. Bu soruyu sormam konusunda, itiraf ediyorum, üzerimde baskı da var. Hâlâ bekarsın. Evlenmeyi düşünüyor musun? Ankara’ya sevgilinle geldin ve hâlâ berabersiniz. Nereye varacak bu iÅŸin sonu? Bana düşmez bunu sormak biliyorum ama karşı taraftan yoÄŸun baskı var.

Filip: Evet Ankara’ya beraber geldik. BeÅŸ buçuk yıldır da beraberiz. Çok güzel bir birlikteliÄŸimiz de var. Ancak ben evlilikten önce birlikte yaÅŸamanın önemli olduÄŸunu, çiftlerin birbirlerini aynı evin içinde, aynı yaÅŸamı paylaşırken tanımaları gerektiÄŸini düşünüyorum.

Evlilik bu sürecin ardından gelecek bir şey ve daha zamana gereksinimimiz var bu kararı almak için.

Röportaj : Barış Karacasu

Kaynak : www.alkaralar.com

 DiÄŸer Röportajlar

Tarihte Gençler

18 Nisan
2016: Trabzonspor 3-1
2015: Karabükspor (D) 1-2
1982: Konyaspor (D) 0-2
1964: Fenerbahçe 0-0
1959: Adalet (D) 3-2
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir.
Arama Yap
  Takım O Av. P
1 Eyüpspor 30 43 68
2 Göztepe 30 32 60
3 Çorum FK 30 19 52
4 Kocaelispor 30 11 52
5 Sakaryaspor 30 13 51
6 Bodrumspor 30 17 49
7 Bandırmaspor 30 19 46
8 Boluspor 30 -4 46
9 Gençlerbirliği 30 5 44
10 BB Erzurumspor 30 3 41
11 Keçiörengücü 30 -9 36
12 Şanlıurfaspor 30 -5 34
13 Ãœmraniyespor 30 -9 34
14 Manisa FK 30 -1 33
15 Tuzlaspor 30 -14 32
16 Adanaspor 30 -18 32
17 Altay 30 -55 15
18 Giresunspor 30 -49 7
* Takım adlarına tıklayarak takımların performans tablolarına ulaşabilirsiniz.