->"Her Yıl O Hafta" istatistiÄŸi eklendi (23.10.2008)<-     ->"Rakipler ve Belalıları" Ä°statistiÄŸi eklendi (17.10.2008)<-     ->1. Ligde yaptığımız maçlar 100dönümlerine eklendi (26.02.2008)<-     ->Hava Durumu bölümü eklendi (31.01.2008)<-     ->"Seri Sonu" istatistikleri eklendi (30.12.2007)<-     ->Yılın Futbolcusu Anketine son yedi günde aldığı oy sayısı eklendi (08.12.2007)<-     ->Okumalık bölümü arama motoruna eklendi (07.12.2007)<-
 
 

 Röportajlar

19.05.2004-Erdoğan Arıca

Erdoğan Arıca: Türk filmi izlerken ağlayan bir adamım!

Sonunda o gün geldi, Ankara GençlerbirliÄŸi Spor Kulübü yeni sezon için ErdoÄŸan Arıca ile anlaÅŸtı. Alkaralar da kalktı imzanın atıldığı gün yeni hoca ile sıkıntılarını paylaÅŸtı, beklentilerini dile getirdi, hocanın amaçlarını dinledi. Yalan yok, doÄŸruya doÄŸru; söyleÅŸiyi yapan Bülent Atlas ve Barış Karacasu’nun baÅŸka baÅŸka açılardan da olsa ErdoÄŸan Arıca’ya iliÅŸkin sıkıntıları, çekinceleri vardı. Bunların bir bölümünü giderdik, bir bölümünü erteledik, bir bölümünü de sümen altı ettik. Ama en azından ÅŸu kadarını söyleyebiliriz: Ä°yi karşılandık; biz eteÄŸimizdekini döktük, beklediÄŸimizden daha içten yanıtlar aldık. Belki yaÅŸadığı futbol deneyimleri onu olgunlaÅŸtırdığından belki aldığı sorumluluÄŸun bilincinde olduÄŸundan geride durduÄŸunu, nasıl diyelim savunmasını güçlü tuttuÄŸunu gördük. Attığımız derin toplarda iyi kademe yaptığına, alan daralttığına tanık olduk. Yeri geldiÄŸinde karşı ataÄŸa kalktığını, oyunu iyi okuyup yönlendirdiÄŸini, yeri geldiÄŸinde kanat deÄŸiÅŸtirdiÄŸini gözlemledik. Sözün özü bir ilk buluÅŸma için karşılıklı söylendik; derdimizi dillendirmeyi, niyetimizi açık etmeyi denedik.


alkaralar: GençlerbirliÄŸi’nde neler yapacaksınız, ne bekliyorsunuz gibi bilindik sorulara geçmeden önce bizlerin önemle üzerinde durduÄŸu birkaç konu var. Dürüst olalım sıkıntılıyız belli konularda. Bunlar da öyle birkaç tane deÄŸil. Hemen herkesin üzerinde düşünce birliÄŸine vardığı bu çekincelerle baÅŸlamak istiyoruz. En önemlisi bir önceki döneminizde yaÅŸanan, yargıya da yansımış olaylar. Bu olayla ilgili biz taraftarlara öyle bir ÅŸey söyleyin ki yüreÄŸimize su serpilsin, tamam diyelim.

Arıca: Bakın arkadaşlar öncelikle şunu söylemek isterim. O konuşmanın basına yansıyan bölümleri seçilmiş, aradan cımbızla alınmış bölümler. Medyamızda işini bu biçimde yapan arkadaşlar olabiliyor. Ancak o konuşmanın tamamına bakacak olursanız hiç de sözü edilen türden bir konuşma olmadığını görürsünüz. Benim orada söylediğim bizim karşılaşmalarımıza daha formda hakemlerin verilmesidir. Bu da haklı bir beklentidir çünkü formu düşük bir hocanın yapacağı bir yanlışa bağlı olarak kaybedilecek puanlara tahammülümüz olmadığı bir dönemdi. Kaldı ki o olaylara adı karışan hakem arkadaşlardan yalnız biri bizim bir maçımızı yönetmişti ve biz de o maçı kaybetmiştik. İyi ki de kaybetmişiz, tanrının sevigli kuluymuşum. Yoksa neler neler söylenirdi. Bir kere daha söylemek isterim ki böyle işlerle ilgim, ilişkim olmaz; böyle şeylerin olduğuna da inanmak istemem.

alkaralar: Ä°kinci bir konu ise sizin hocalık meziyetlerinizin GençlerbirliÄŸi gibi artık hedef büyütmüş, beklentileri yükselmiÅŸ bir takımın yükünü taşıyamayacak olduÄŸu. Gerçi Gaziantep’te çok iyi bir durumda iken görevden ayrıldığınızı, Bursa’da o kadro ile fena sayılmayacak iÅŸler yaptığınızı, Samsun’u ise o sınırlı ve malum kadrosu ile bir yerlere getirdiÄŸinizi biliyoruz. Yine de sizin kendi hocalığııza iliÅŸkin görüşlerinizi de öğrenmek isteriz.

Arıca: Ben çok fazla gündemde olmayı seven, her iyi bir ÅŸey yaptığında ortalığa dökülen biri deÄŸilim. Kendimi de pazarlamayı, satmayı pek sevmedim, yapmam da. Ama madem sordunuz ÅŸunları söylemek isterim. Siz biliyor musun ben GençlerbirliÄŸi’ne geçen geldiÄŸimde ikinci yarıyı ilk iki içinde bitirdik. Gaziantep’te görevden lider olduktan bir hafta sonra ayrıldığımı, Samsun’da bu sezon Ä°stanbul takımlarının tamamını yendiÄŸimizi anımsıyor musunuz? Bu meslekte iyi olmak biraz da gündemde olmak, popüler olmak demek. Beni televizyonlarda gördünüz mü hiç baÅŸarılı sonuçların ardından ya da son yıllarda hiç gündeme geldim mi? Böyle olunca da insanlarda bizlerin iÅŸi ne kadar bildiÄŸine iliÅŸkin de kaygılar, düşünceler ortaya çıkıyor. Oysa biz de çaÄŸdaÅŸ yöntemleri biliyoruz uyguluyouz; analiz programlarından uzun yıllardır yararlanıyoruz, belli konularda uzmanlaÅŸmış arkadaÅŸlarımız var. Buraya da böyle bir ekiple geldik. Burada bulunan arkadaÅŸlardan da yardım ve destek alacağız. Sonunda da hep en yükseÄŸe oynayan bir takım olacağız.
Ãœstelik bir de iÅŸin baÅŸka bir yönü var. Ben bugün GençlerbirliÄŸi’ne geldiysem iki gerekçeyle geldim. Birincisi ben böyle bir yükü kaldırabileceÄŸime inandığımdan, ikincisi GençlerbirliÄŸi böylesi hedeflere yüryebilecek bir kulüp olduÄŸundan. Bugün bu türden hedeflerden Anadolu’nun baÅŸka takımlarında söz etsen deli gözüyle bakarlar, ama burada bundan söz etmez isen deli gözüyle bakılırsın. Bir de bugün bir Türk hocanın yapabileceÄŸi ne kalmıştır ki! Fatih Terim gitti Avrupa Kupası aldı, Åženol GüneÅŸ milli takımı dünya üçüncüsü yaptı. Türkiye için yapılabilecek en önemli ÅŸey ÅŸu anda bir Anadolu takımını ÅŸampiyon yapmaktır, amacımız da budur. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız.

alkaralar: Arka arkaya olumsuz ÅŸeyler soruyoruz, daldan dala atlıyoruz ama ne yapalım elçiye zeval olmaz. Sizinle ilgili söylentilerden biri de nasıl diyelim gece hayatınız olduÄŸu, açıkçası “pavyoncu” diyor kimileri.

Arıca: Bana mı? Hayır canım diyemezler, bunu söyleyebilecek bir kiÅŸi bile yoktur çünkü bunu kanıtlayabilecekleri ellerinde hiçbir ÅŸey olamaz. Åžunu kabul ederim, ben futbolcuyken hızlı bir yaÅŸantım oldu, herkes yatıp uyurken ben gezer tozardım. Bir iki gazeteciye poz vermeden dönmezdim. Ama futbolu bıraktığımddan beri hiç gece hayatım olmadı. Bilmem de aslına bakarsanız. Zaten pavyona o zamanlar bile gitmedim. Sözgelimi Ankara’da nereye gidilir, nereler vardır, ne yapılır bilmem. Ben en fazla televizyonda iyi bir maç olduÄŸunda falan ÅŸu tesislerin giriÅŸindeki yere gider bir kadeh bir ÅŸey içer dönerim. Onda da maçın tamamını izlemem. Ha ama bence futbolcular gezmeli, sosyal olmalı. Yoksa mutsuz olurlar. Mutsuz futbolcu da bizim iÅŸimize yaramaz. Ama ne olacak her ÅŸeyi yerli yerinde, zamanında yapacak. Ä°ÅŸini aksatmayacak biçimde eÄŸlencesine bakacak.

alkaralar: Bir de sizin fazla agresif, saldırgan olduÄŸunuz söyleniyor. Böyle bir resim de veriyorsunuz. Bir de Gaziantep’te mdya mensupları ile yaÅŸadığınız bir deneyim var. Öyle biri misiniz? En azından biz ÅŸu kısa zaman içinde belli türden bir ykınlık, sıcaklık sezdik ama bu ne belirleyici ne de sizi tanımamız için yeterli bir zaman.

Arıca: Ben çok gülen bir insan deÄŸilim. Benim kızım bile arada bana gülümsememi söylüyor. Bu da insanlarda sinirli, saldırgan biri olduÄŸum izlenimi yaratıyor. Oysa öyle biri olduÄŸum söylenemez. Ä°nsanlar beni tanıdıkça bunu anlarlar. Bakın Cem hoca da burada, onun için de tanımayan insanların suratsız dediklerini biliyorum ama siz de tanıyorsunuz hiç de öyle biri deÄŸil. Ne kadar hoÅŸ sohbet biri olduÄŸunu tanıyan bilir. Ben de iÅŸte böyle dışarıdan sinirli görünüyorum. Oysa Türk filmi izlerken aÄŸlayan biriyim. Gidin bu kulübün çalışlanlarına sorun, futbolculara sorun bir tanesi çıkıp da öyledir demez, demeyecektir. Çünkü hemen hepsiyle aram iyidir, hepsiyle ilgilenirim, konuÅŸurum. Ä°nsanlara siz bakmayın benim asık suratlı biri olduÄŸuma siz gülmeye bakın derim. Bu demek deÄŸil ki bağırmam çağırmam, yeri geldiÄŸinde bağırırım ama sınırları aÅŸmam, ölçüyü bilirim. Hele hele kırıcı asla olmam; hakaret ve küfür etmem. Ama sözgelimi maçta bir futbolcuya seslenirken bağırıyorsun, insanlar da o halini görünce seni asabi biri sanıyor. Ne yapalım maç sırasında, o gerilimle, baskı altında kızık sesle yumuÅŸak yumuÅŸak mı seslenelim. Olmuyor, olmaz da zaten. Gaziantep’te yaÅŸanan olay da benim deneyimsizliÄŸimdi. Olmasın isterdim. O olay hem bana zarar verdi hem de çok ÅŸey öğretti. Åžimdi beni asla bir daha öyle bir konumda göremezsizin.

alkaralar: İsterseniz yavaştan takıma geçelim. Neler olacak Gençlerbirliği'nde? Önce kimlerin gideceğinden başlayalım.

Arıca: Şimdiden kimlerin gideceğini söylemek güç. Önümüzdeki ay sonunda başlayan ve 6 günü burada olacak toplam 12-13 günlük bir kampımız var. Orada bütün oyuncuları görme şansım olacak. Bizim belli hedeflerimiz var ve bu hedeflere inanan oyunculalrla yola çıkmak istiyoruz. Kuşkusu olan, elinden gelenin en iyisi vermeyecek oyuncularla yola çıkmak bize zarar verir, takıma zarar verir. Bu bakımdan bu kamp dönemi bizler için çok önemli. Oyuncuları en iyi biçimde tanımaya çalışacağız. Sonunda da 3'ü kaleci 25 kişilik bir takım kuracağız. Bundan sonrası ise biz teknik ekibe kalıyor. Oyuncuları fiziksel ve psikolojik olarak bu hedeflere en iyi biçimde hazırlamamız gerekiyor. Zaten bunu da yapamayacaksak bu işi bilmiyoruz, yapamıyoruz demektir.

alkaralar: Kiralık verilmiş oyuncular vardı. Bunlar ne olacak? Geri gelecekler mi?

Arıca: Elbette onlar da katılacak bu kampa. Onları da deneyeceğiz, şans vereceğiz. Amaçlarımız doğrultusunda yararlanabileceğimiz oyuncular varsa kadromuzda tutacağız. Bu kamp dönemini en iyi biçimde değerlendireceğiz, zaten bunun ardından TSYD Ankara Şubesi'nin düzenlediği dörtlü turnuva, arkasından da lig ve UEFA başlıyor. Zaman yok anlayacağınız. En kısa zamanda en fazla verimi almamız gerekecek.

alkaralar: Yeni oyuncular var mı aklınızda? Birkaçı zaten belli oldu, bunların dılında kimler var.

Arıca: Kadro derinliği olan bir takım olmalıyız. Buna yönelik çalışmlarımız sürüyor. Elimizde zaten çok iyi oyuncular var. Bunlara ek olarak Boliç ve Mehmet Nas ile anlaştık. Bir kaleci alacağız. Çok iyi olduğunu bildiğim, geleceğim milli takım kalecisi olacağına inandığım Bursaspor'lu Serdar'ı alacağız bir terslik olmaz ise. Ayrıca Rizespor'lu Gürol ile de görüşüyoruz. Yüksek olasılıkla gelecek, olmadığı durumda İstanbulspor'lu Musa'yı düşünüyoruz. Ayıca görüştüğümüz bir iki oyuncu daha var. 2 de yabacı oyuncu alacağız ama henüz her şey kesinleşmediğinden adlarını vermek istemyorum. Gerçekten iyi bir takım kurmayı amaçlıyoruz. Hep beraber bunun için uğraşıyoruz. Ama şunu da biliyorum ki ben de risk aldım. Beklentilerin çok yüksek olduğu bir yere geldim. Bunun da altında kalkabileceğimizi biliyorum.

alkaralar: Son bir soru sorup bitirelim. Çok zamanınızı aldık, yola çıkacaksınız fazla tutmayalım. Biliyorsunuz bir önceki sezon Gençlerbirliği'nin önünün kesildiği, oyuncularının, hocasının aklının karıştırıldığı yönünde çok fazla söz söylendi. Gençlerbirliği'nin başarılı olacağına, şampiyon olabileceğine inanıyor musunuz?

Arıca: Futbol gerçekten büyülü bir oyun. Eğer siz işinizi iyi yaparsanız kimse sizin önünüzü kesemez. Biz de bunu yapmak için buradayız. Bizler kulüp olarak, takım olarak, teknik heyet olarak, taraftar olarak elimizden gelenin en iyisini yaparsak kimse bizim önümüzde duramaz. Geçmişte bunun örnekleri var. Bugün Anadolu'dan bir takım şampiyon olacaksa bunun koşullarını sağlamış tek takım Gençlerbirliği'dir.

Röportaj : Barış Karacasu

Kaynak : www.alkaralar.com

 DiÄŸer Röportajlar

Tarihte Gençler

18 Nisan
2016: Trabzonspor 3-1
2015: Karabükspor (D) 1-2
1982: Konyaspor (D) 0-2
1964: Fenerbahçe 0-0
1959: Adalet (D) 3-2
* Skorlarda Gençlerbirliği evsahibi olarak gösterilmiştir.
Arama Yap
  Takım O Av. P
1 Eyüpspor 30 43 68
2 Göztepe 30 32 60
3 Çorum FK 30 19 52
4 Kocaelispor 30 11 52
5 Sakaryaspor 30 13 51
6 Bodrumspor 30 17 49
7 Bandırmaspor 30 19 46
8 Boluspor 30 -4 46
9 Gençlerbirliği 30 5 44
10 BB Erzurumspor 30 3 41
11 Keçiörengücü 30 -9 36
12 Şanlıurfaspor 30 -5 34
13 Ãœmraniyespor 30 -9 34
14 Manisa FK 30 -1 33
15 Tuzlaspor 30 -14 32
16 Adanaspor 30 -18 32
17 Altay 30 -55 15
18 Giresunspor 30 -49 7
* Takım adlarına tıklayarak takımların performans tablolarına ulaşabilirsiniz.