->"Her Yıl O Hafta" istatistiÄŸi eklendi (23.10.2008)<-     ->"Rakipler ve Belalıları" Ä°statistiÄŸi eklendi (17.10.2008)<-     ->1. Ligde yaptığımız maçlar 100dönümlerine eklendi (26.02.2008)<-     ->Hava Durumu bölümü eklendi (31.01.2008)<-     ->"Seri Sonu" istatistikleri eklendi (30.12.2007)<-     ->Yılın Futbolcusu Anketine son yedi günde aldığı oy sayısı eklendi (08.12.2007)<-     ->Okumalık bölümü arama motoruna eklendi (07.12.2007)<-
 
 

 Röportajlar

22.12.2005-Ä°lhan Cavcav

İlhan Cavcav: "Tehdit de alıyorum, destek de" SABAH Ankara'nın özel ropörtajı.

Gençlerbirliği kulübü başkanı İlhan Cavcav, SABAH Ankara'ya özel açıklamalar yaptı.

İlhan Cavcav, 28 yıldır Gençlerbirliği'nin içinde. Kulübü aldığı yerle getiirdiği yerler belli. Kimi zaman gündem yaratacak açıklamalar yapar. Bu kez de öyle oldu. Fenerbahçe ile ilgili sözler kamuoyunu ayağa kaldırdı. Herkes görüş açıklamaya, konuyu deşmeye başladı. Fenerbahçe cephesi de zehir zemberek açıklamalar yapıyor. Cavcav'ı savcılığa şikayet ettiler. Başkan İlhan Cavcav, yanlış anlaşıldığını, sözlerinin bu şekilde olmadığını, bir kez de SABAH Ankara aracılığı ile anlattı.

"Acaba ne dedim"

-Siz ne demek istediniz, ne anlaşıldı?


Özellikle dün, basında çıkan ve kamuoyunda ve Fenerbahçe tarafında tepki ile karşılanan beyanatımı okuduğum zaman "Acaba ben ne dedim" diye, kendi kendime düşündüm. Maalesef, söylediklerim içinde, hiçbir şekilde, bana suç olarak tevdi edilen konuyla ilgisi olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum. Beni ziyarete gelen İHA muhabiri aslında Gençlerbirliği'nin ilk yarı performansını sordu. Bu sorularına cevap verdim. Futbol Federasyonu ile ilgili sorularına da cevap verdim. Hakemlerle ilgili fikirlerimi sordu cevaplar verdim. Bunların hiç birini yayınlamadılar. İHA'nın ne yapmak istediğini anlayamadım. Bundan böyle de İHA'ya beyanat vermemin söz konusu olmadığını da Sabah Ankara kanalıyla belirtmek isterim.

Kulüpler Birliği'nden henüz ayrılmadılar

Muhabir arkadaş bana, Fenerbahçe'nin Kulüpler Birliği'nden ayrıldığını söyledi. Ancak, Fenerbahçe Kulübü Kulüpler Birliği'nden henüz ayrılmadı. Ayrılacağına dair ve 5 milyarlık 2005 aidatını geri istemek suretiyle, Futbol Federasyonu kanalıyla bir dilekçe gönderdi. Bu dilekçeyi işleme almadım. Özhan Canaydın'ın yeni başkan seçilmesi nedeniyle Fenerbahçe ile Galatasaray arasında herhangi bir soğukluğu önlemek maksadıyla, Nihat Özdemir Bey ile konuşup, bunların olmaması gerektiğini ifade edip, bu dilekçelerini geri almasını isteyecektim. Ama fırsatı bir türlü bulamadım. Eğer böyle bir karar almış olsaydı, veyahut da Fenerbahçe'nin vakfımızdan ayrılacağına dair bir karar almış olsaydık, Türkiye'nin ön tekerleği olan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin arasına nifak sokmuş olacaktık.

Türk futbolu zarar görür

Galatasaray ve Fenerbahçe arasında çok ezeli bir rekabet var. Şimdi "Canaydın başkan oldu, Fenerbahçe vakıftan ayrıldı" veya "Canaydın onayladı" gibi bir spekülasyona meydan vermemek için bunu ben önledim. İHA'dan söyleşi yapan arkadaşımız, Fenerbahçe'nin ayrıldığını ifade ettiği zaman bunu da ifade ettim. Arkasından da havuzdan ayrılıyormuş dedi. Naklen yayın havuzundan neden ayrılıyormuş dedim. Fenerbahçe'nin kendi televizyonu var. Bundan böyle maçlarını kendi kanalından verilmesi gerektiğini ve dolayısıyla havuzdan ayrılacağını, Kulüpler Birliği'nden de zaten ayrıldığını bize ifade ettiler deyince, ben de uzun yıllar futbolun içerisinde olan bir insan olarak, bunun doğru olmadığını belirttim. Çünkü Türkiye'de Süper Lig'de 18 takımın bulunduğunu, bu 18 takım içinde 14 Anadolu kulübünün yer aldığını, dört büyük kulübü çıkardığımız zaman ligde büyük bir sıkıntı olacağını vurgulayarak, bunun doğru olmadığını, Fenerbahçe böyle bir şeye yönelirse, bundan Türk futbolunun büyük zarar göreceğizi söyledim.

Ayrılırsa saygı duyarız

Fenerbahçe ayrılmak isterse ona da saygı duyarız. Onlar da kendi bünyesinde; İstanbul'da Maltepe, Feriköy, Pendik, Beykoz, Beylerbeyi gibi takımlarla kuracakları bir ligle, maçlarını kendi televizyonlarından yayınlama imkanına sahip olur.

Ama Aziz Yıldırım Bey'in Kulüpler Birliği toplantılarında zaman zaman, "Kulüpler Birliği'nden ayrılırım haaaaa!" diye bizi tehdit ettiği de gerçek bir olaydır. Buranın Türkiye Cumhuriyeti olduğuna, burada kanunların işlediğini, dolayısıyla bu kanunların içinde TBMM'den çıkan 3813 sayılı yasanın 29. maddesinde de ifade edildiği gibi maçların televizyon yayın haklarının Futbol Federasyon'unda olduğunu; Fenerbahçe'nin bu teşebbüsünün doğru olmadığını vurguladım.

Misal olarak da ülkemizde, Türkiye Cumhuriyetimizi bölme gayreti içinde olan dış kaynaklı bir sürü dış mihrakın olduğunu; hatta içimizde, kendi ırkımızdan olan diğer unsurlar gibi, PKK içinde yer alanların da bizim vatandaşlarımız olduğunu ama maalesef, ülkeyi bölmek gayretinde olduklarını, bunun da elbette yanlış olduğunu dile getirdim.

Herkes biliyor

Ben ifademde, "Herhangi bir kuruluş böyle yapıyor" demiş değilim. Böyle bir ifade kullanmış değilim. Benim böyle örgütlerde işim yok. Hele hele sporun içinde olan, ne Fenerbahçe'nin ne de başka bir kulübümüzün böyle şeylerle ilgisinin olmadığını yalnız ben değil, tüm Türkiye, değil dünya biliyor.

Ama maalesef Aziz Yıldırım bunu eline alıp, beni bunamış, yaşlı bir insan olarak gösteriyor. Ben 70 yaşındayım. Ama aklım başında çok şükür. 28 yıldır Gençlerbirliği'ne yaptıklarım da ortada. Türk futboluna yaptıklarım meydanda. Kulübümüz, içinden bir çok futbol adamı yetiştirmiştir. Buna Futbol Federasyonu başkanları da dahildir. Başarılı bir çok futbolcuyu Milli Takım ve diğer takımlara yetiştirmiş bir kulübüz. Böyle bir kulübün başkanlığını yapmaktan da onur duyuyorum. 28 yıl boyunca Türk futboluna hizmet vermiş bir kişi olarak görüyorum kendimi.

Bir üzüntümü size aktarmak istiyorum. Biz 18 tane kulübüz. Bunu Vakıf yöneticisi iken de vurgulamıştım. Şimdi de vurguluyorum. Her toplantımızda, 18 kulübe de gelmemelerine rağmen davetiye çıkarttım. Benden başka hiçbir kulüp başkanı çıkıp da Fenerbahçe'nin değerli başkanının beyanatlarına, tutumuna, davranışına "dur!" deme cesareti gösteremediler. Be kardeşim insana sorarlar: "Sayın Aziz Yıldırım, sen Fenerbahçe Başkanısın ve onurlu bir görevdesin. Ama sen, sadece Fenerbahçe'nin başkanısın. Sen Türkiye'deki diğer kulüplerin başkanı değilsin. 'Federasyon gitsin' diyorsun. 'Tahkim Kurulu sen kalabilirsin, MHK dursun veya gitsin!' diyorsun." Adama, dur! derler. Bir tabir var "Mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var."

Aziz Bey'i anlayamıyorum

- Sayın Aziz Yıldırım bunu neye dayanarak söylüyor?


Yıldırım'ın neye dayanarak böyle söylediğini ben anlamış değilim. Anlamak da istemiyorum ama bu tutumlarının yanlış olduğunu da vurguluyorum. Benim söylediklerim tamamen yanlış anlaşılmıştır. Dün yaptıkları basın toplantısı ile kamuoyuna öyle mesajlar verdiler ki, kulüplerine gönül verenler, başkanlarının söylediklerini olduğu gibi kabul etmek zorunda kaldılar. E, şimdi bana telefonlar, fakslar, aileme küfürler... Bunları hak eden bir insan değilim. Tehditler de alıyorum. Fenerbahçe başkanının tavrı, insanları bana düşman etti. Ayrıca Yıldırım'ın, İlhan Cavcav Türk sporundan çekilsin deme hakkı yok.

- Aziz Yıldırım istedi diye, istifa edecek misiniz?

Herhalde sayın Yıldırım, bildiğim kadarıyla, Fenerbahçe'ye büyük hizmetleri dokunan Hakan Bilal Kutlualp ile beni karıştırdı. Aziz Yıldırım ancak kendi yönetimine söz geçirebilir. Aziz Yıldırım'ın demesiyle ben Türk Futbolundan çekilmem. Ben bunları niye söylüyorum. Süleyman Demirel'in bir lafı vardır: "Kendim için istiyorsam, namerdim." Ben artık Türk futboluna mal olmuş bir insanım. Bundan sonra olacakları, ya da geçmişte olanları kamuoyuna bildirmeyi bir vatandaşlık görevi, bir spor adamlığı görevi olarak görüyorum. Benim ifadelerimden herhangi bir kulübün başkanı yanlış anlamış ise, bana telefon edip, doğrusunu sorar. Ben de ona izah ederim.

Deniz olayı

Aziz Yıldırım, kuvvet komutanlarını, Başbakan'ı karıştırıyor. Onlar sadece Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin değerleri, onlar bizim. Aziz Yıldırım herhalde, Deniz olayını hazmedemedi ki, beni kamuoyuna 'tu kaka' olarak lanse ediyor. Bana düşman sağlayarak intikamını böyle almak istiyor. Duyduğuma göre şeker hastalığı varmış. Sanıyorum ki, basın toplantısını yaparken herhalde şekeri çok yüksekti.

Fenerbahçe ikinci başkanı Nihat Özdemir'i aradım. İfadelerimin yanlış anlaşıldığını ve böyle bir beyanım olmadığını söyledim. Gerekirse, Aziz Yıldırım'la ne zaman isterse oturup bunları müzakere etmek için hazır olduğumu söyledim.

Allah razı olsun diyen bile var

-Tehdit telefonları geliyor dediniz. Destek telefonu almıyor musunuz?


O kadar çok destek de geliyor ki... "Allah senden razı olsun. Kimse konuşamıyor, sen konuştun. Arkandayız, Allah sana uzun ömürler versin. Kimse bunlara dur diyemiyor, sen dedin" diyorlar. Beni mahkemeye vereceklermiş. Buyursun. Memlekette mahkemeler var, savcılar var. Gitsin başvursun. Aziz Yıldırım mutlu olacaksa, yatarız 5-10 sene, çıkarız.

Fenerbahçe de bazı yerlerde haklı

Fenerbahçe'nin haklı olduğu yerler de var. Geçmişi, harcadığı para, kurduğu kadro ve taraftarıyla büyük bir camia. Ben de o kulübün başkanı olsam, Fenerbahçe'nin çıkarlarını en az Aziz Yıldırım kadar savunurum. Ama Fenerbahçe'nin gelirleri sadece havuzdan, naklen yayından değil. Stadı, seyircisi, ürün satışlarıyla bir sürü gelirleri var. Biz onlardan, aynı ligde oynuyoruz diye pay istemiyoruz ki. Buna hakkımız da yok. Ama aynı kazanda kaynıyoruz. 3 büyük kulüp bizi yenemezlerse, nasıl şampiyon olacaklar.

Biz de üzülüyoruz

Bu kadroya rağmen Avrupa'da başarılı olmamalarına üzülüyoruz. Denizli'ye atarsın altı tane. Bize de at beş tane. Önemli olan Fenerbahçe'nin bizi Avrupa'da iyi temsil etmesi. Bunun içinde bizle iyi idmanlar yapması gerekir. Ben bu maçları idman olarak görüyorum. Yani bizler güçlü olursak onları da Avrupa'ya iyi hazırlarız.

Bu arada, Fenerbahçe'de oynayan üç tane futbolcum var. Serkan'ı bir buçuk yıl önce 2,5 milyon dolara verdik. Son 250bin doları daha üç gün önce aldım. Bunları neden açıklamıyorlar kamuoyuna? Deniz'den kalan 750bin Euro'yu önümüzdeki yılın Kasım ayında alacağım. Bunu neden söylemiyorlar?

Vatanını en çok seven insanların başında gelen beni, Başbakan'a, Kuvvet Komutanlarına şikayet etmesini, sağduyulu vatandaşlarımızın taktirine bırakıyorum.

Röportaj : Hasan Kulaç

Kaynak : SABAH Ankara

 DiÄŸer Röportajlar

  Takım O Av. P
1 Eyüpspor 30 43 68
2 Göztepe 30 32 60
3 Çorum FK 30 19 52
4 Kocaelispor 30 11 52
5 Sakaryaspor 30 13 51
6 Bodrumspor 30 17 49
7 Bandırmaspor 30 19 46
8 Boluspor 30 -4 46
9 Gençlerbirliği 30 5 44
10 BB Erzurumspor 30 3 41
11 Keçiörengücü 30 -9 36
12 Şanlıurfaspor 30 -5 34
13 Ãœmraniyespor 30 -9 34
14 Manisa FK 30 -1 33
15 Tuzlaspor 30 -14 32
16 Adanaspor 30 -18 32
17 Altay 30 -55 15
18 Giresunspor 30 -49 7
* Takım adlarına tıklayarak takımların performans tablolarına ulaşabilirsiniz.