ercüment abi, yazını okudum. bunca yazıdan sonra kadro kalitesinin hala ligde çok puan toplamak olduğunu sanıyorsun. son bir kez anlatmayı deneyeceğim.
geçen sezon ispanya liginde atletico madrid takımı barcelona ve real madrid'in önünde şampiyon oldu. şimdi bu durum atletico madrid'in kadrosunun barça ve real madrid'den daha mı kaliteli olduğunu gösterir? o zaman messi'yi ronaldo'yu ne yapacağız?
5 hoca değiştirdiğimizi kendin yazmışsın. 5 hoca değiştiren bir takım ne kadar takım oyunu oynayabilir ki? iyi takım olmak başka, kaliteli oyunculara sahip olmak başka. kadro kalitesi ölçülürken alınan puanlar değil oyuncuların yeteneği kıyaslanır. (bu dokuzuncu yazışım)
bu sezonun kadrosunun karşısına 2002-2003 sezonunun kadrosunu yaz dedim, 1995-2005 asaş-gençlerbirliği karmasını yazabildin. yazsaydın, baki mercimek ile ahmet çalık'ı, stancu ile mustafa özkan'ı, el-kabir ile m'bayo'yu irfan ile serkan balcı'yı, hleb ile skoko'yu, dahlin ile damir botanic'i kıyaslayacaktık.
bir de "ön sıralarda yer almak için birilerinin avukatlığına soyunmak" gibi ifadeler yazmışsın. ben zaten en ön sıradayım, her istanbul maçında g.birliği tribünündeyim. ali sami yen'i de, inönü'yü de ben yıktım. buyur ercüment abi, sen de gel maçlarımıza, zaten bir sırayı dolduramıyoruz, sen de ön sırada yer al. "bu gençler yetenekli, kadromuz kaliteli" demek birilerinin avukatlığı mı oluyor? kaldı ki okuyucuların çoğu benim alkaralardaki yorumlarımı hatırlar. o yorumları okuyanların herhalde bana en son yakıştıracağı sıfat "birilerinin avukatlığı" olur.
genç okuyucu arkadaşlar, siz ercüment abi'ye bakmayın, ben de çoğunuz gibi ücretle çalışan, gününün 12 saatini işyerinde, 2 saatini istanbul trafiğinde, 2,5 yaşındaki yavrusundan arta kalan saatleri de uykuda geçiren sıradan bir g.birliği taraftarıyım. kulüp yönetimi ile hiçbir bir ilgim yoktur.
bundan sonra ercüment abi'ye yanıt yazmayacağım. teknik kadro ve maçlar ile ilgili yorumlarımı yazıp geçeceğim.
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
03 Mayıs |