suat beyin son yazısını okudum. öncekini de okudum. normal olmayan bir şey yok. zira içinde temennileri de barındırıyor.
ancak bizim bir uçak mühendisimiz var. kimse onun kadar iyi uçamaz.
geçen hafta alkaralar'da bir görüş açıklamış. diyor ki ; "bizi bu ligde sadece beşiktaş zorlayabilir. sıralamadaki yerimiz ilk 4 olacaktır. birinci de olabiliriz, dördüncü de olabiliriz" buyuruyor. bizden başka beğendiği 3 takım beşiktaş, başakşehir ve osmanlıspor'muş.
dün maçtan önce de ; "bu maçı 3-0 alırız" diyor. şimdi "bizim kadromuz iyidir" demek başka bir şey, "en iyi kadrosu olan 4 takımdan biriyiz" demek daha başka bir şey. o zaman da sevgili kardeşime "ağır ol da molla desinler" diyenler çıkabilir.
henüz çıkmamış olması ; bizim daha ankara dışına çıkmamış olmamızdan kaynaklanmaktadır.
hiç araştırma yapmamış, diğer takımların transferlerini incelememiş. alanyaspor ilk 11'inde iyi seçilmiş 9 yabancı futbolcu vardı.
henüz yeni yeni birlikte oynuyorlar. deplasmanda oynayacağımız ikinci maç bu kadar da rahat geçmez.
şimdi sevgili onur'un yapmadığı araştırma sonuçlarını veriyorum :
1- kadro kalitesi olarak arkamızda bıraktığı fenerbahçe, galatasaray, trabzonspor, konyaspor mutlaka önümüzde yer alırlar. kendi kabul ettiği beşiktaşı, osmanlısporu ve başakşehiri de sayarsak 7 takım eder. geldik mi 8. sıraya ?
2- kadro denince sahadaki 11 kişi akla gelmez. kadro derinliği de olması gerekir. yukardakiler o özellikteki takımlar. bir de bize benzeyenler var. karabük, alanya ve bursa. bunların da önümüzde yer alması kuvvetli ihtimal.
neticeye geliyorum ; iddiada kazanmaktan bıktım ama isterse kendisi ile yeni bir iddia oluşturabiliriz. bizim bu kadroyla yer alabileceğimiz en iyi netice 10. sıradır.
3- milli takıma bizden 3 kişi çağrılmasına fazla anlam yükledik. kadro açıklandığında 27 kişilik kontenjana, 6 kişi de devre dışı kalınca ümit milli takıma gidecekler de dahil oldu. demek ki burada da duygulardan biraz arınmak gerekiyor.
taraftar olarak elbette şampiyon olmak isterim, ama ölçüp biçtikten sonra hayali bırakıp gerçeklerle yüzleşirim.
çekirdekçi taraftarın bu kulübe yaptığı en büyük kötülük; yetersiz trasferleri cilalayıp görevini beceremeyen yöneticilerin değirmenine su taşımalarıdır.
bu yanlış tutum devam ettiği sürece biz avrupa'yı göremeyiz. gördüğümüz yıllar bir avuç görevdeki insanın iteklemesiyle gerçekleşmişti.
kısaca son sözüm; böyle yapmak taraftarlık değildir.
Yorumunuzu göndermek için tıklayın...
Önceki Yorum
Sonraki Yorum
04 Mayıs |