->"Her Yıl O Hafta" istatistiÄŸi eklendi (23.10.2008)<-     ->"Rakipler ve Belalıları" Ä°statistiÄŸi eklendi (17.10.2008)<-     ->1. Ligde yaptığımız maçlar 100dönümlerine eklendi (26.02.2008)<-     ->Hava Durumu bölümü eklendi (31.01.2008)<-     ->"Seri Sonu" istatistikleri eklendi (30.12.2007)<-     ->Yılın Futbolcusu Anketine son yedi günde aldığı oy sayısı eklendi (08.12.2007)<-     ->Okumalık bölümü arama motoruna eklendi (07.12.2007)<-
 
 

 Röportajlar

01.04.2006-Mesut Bakkal ve Bülent Korkmaz

Gençlerbirliği kolej takımı gibi, Osman Tanburacı

Superspor.com yazarı Osman Tanburacı Gençlerbirlği hocaları Mesut Bakkal ve Bülent Korkmaz'la konuştu.

Turkcell Super Ligi'nde bugün mükemmel bir maç var. Galatasaray ile Gençlerbirliği oynayacak. Sonucu da puan sıralamasını ciddi şekilde etkileyecek.

Merak ettim ve Ankara'ya gittim.
O, dillere destan "Gençlerbirliği Tesislers'ne bir kez daha hayran kalarakatan durum değerlendirmesi yaptım.

İşte gözlemlerim;

Gençlerbirliği'nin başarısı işini iyi bilmekten geçiyor. Başkan İlhan Cavcav ve ayrılmaz ikilisi Atilla Aytek kulübü geleceğe güçlü adımlarla taşırken göreve getirdiği iki hocası; Mesut Bakkal ve Bülent Korkmaz da takımı sahada emin adımlarla koşturuyor.

Galatasaray maçı öncesi Gençlerbirliği kulübüne gittim. Hani bir örneği daha "Avrupa'da olmayan" tesislere. Yine duygulandım. Yine göğsüm kabardı.

Sonra Florya geldi aklıma, film şeridi gibi aktı gözlerimde zaman ve Kaptan Bülent Korkmaz'ın Galatasaray aşkını anımsadım.

Bülent hırçın bir sporcuydu ama tam bir profesyoneldi. UEFA Kupasına uzanan yolda kolu kırıktı. Acı içinde oynadı son maçı ve Kupa'ya, sarılı kolla uzandı.

Ama bugün;

Galatasaray kaptanı Bülent, rakip takım Gençlerbirliği saflarında ikinci kez sahaya çıkıyor.

O ÅŸimdi hoca!

Mesut Bakkal ve Bülent Korkmaz'la maçı konuşuyoruz. Ankara'daki ilk maçı kazandınız İstanbul'da ne olacak dememe kalmadan ikisi birden benden özür diliyorlar. "Kusura bakma Osman Ağabey ama biz Galatasaray'ı bir kez yendik, o zaman puana ihtiyacımız vardı. Şimdi ise Avrupa'ya gitmeyi kafaya koyduk. Biliyorsun, tarih tekerrür eder!"
Çok iddialı konuşuyorlardı, bir soru daha sorup sözü onlara bıraktım;

-Galatasaray'ı yenmek için ne yaptınız?

Saidou'yu maskeledik, maçı aldık! Adam adama markaj değil, takım oyunu ile Saidou'yu hapsettik. Arkadaşlarıyla arasındaki hatları koparttık. Saidou top alamadı ve Galatasaray durdu. Bugün de aynısını yapacağız.

-Saidou yok ama?

Olsun mutlaka bir Saidouları olacak ve biz yine Galatasaray'ın işler çarklarına çomak sokacağız! mesela; Ayhan, Mesela Volkan, mesela Hasan Şaş... kim olursa farketmez.

- Bunu Bülent mi öğütledi Mesut hocam?

Birlikte karar verdik. tabii ki Bülent
Galatasaray'ı çok iyi tanıyor, oradaki oyuncuların bütün özelliklerini ve oyun anlayışlarını biliyor, bu bizim için büyük avantaj ama biz maçlardan önce rakibimiz kim olursa olsun onu mercek altına alır ve ona göre oyun planı kurarız. Galatasaray'ı da orta alanda çabuk davranıp onlar atağa çıkarken bastıracağız.

-Galatasaray çok adamla hücum ediyor...

Farketmez, mühim olan kendi kalemizin önüne fazla top getirtmemek. Galatasaray orta sahadan çıkamazsa isterse forvetinde bir ordu bulundursun. Tabii Gerets'in oyun planı değişik olabilir belki bize karşı tek santrforla oynar. O zaman da biz "B" planını uygularız.

Nedir bu "B" planı?

Aaa Osman Ağabey hepsini söylersek maçı veririz.

Mesut Bakkal'a, Bülent Korkmaz'ı nasıl keşfettiğini soruyorum;

Milli takımda beraberdik, ben hoca o futbolcuydu. O zamandan beri karakter yapısını çok takdir ederdim. Galatasaray'la bağlarını koparınca hemen İlhan Cavcav Başkanıma söyledim ve Bülent'le çalışmaya başladık. Bülent kendini futbolcusuna anlatsın yeter. Çok coşkulu bir karakteri var, ciddi ve hırslı, bu özellikler takıma yansırsa Gençlerbirliği kazanır.

Bülent oynasın oynamasın takım içinde gerçek bir ağabey. Çok iyi bir profesyonel, çok hırslı, çok ciddi ve çok tecrübeli. Nerede bulacaksınız böyle birini. Birlikte çok güzel yarınlar yaşayacağımızdan eminim.

Bülent'e sordum bu kez, neden Gençlerbirliği?

Futbol oynamam için bir çok kulüpten teklif gelmişti. Yurt içi, yurt dışı; İsviçre, Almanya, Avusturya, Arap ülkeleri... Yaşım 38, Bizim jenerasyon Tugay 36, Hakan Şükür de öyle. Kendimizi iyi yetiştirdik. Futbolumuz uzun ömürlü oldu. Ya Galatasaray'da oynamaya devam edecektim ya da hocalığı seçecektim. Mesut Hocam teklif yapınca hiç tereddüt etmeden geldim. Çünkü insanın değerinin bilinmesi çok güzel, beni takdir edene ben kanımın son damlasına kadar hizmet ederim. Ama hayatta bazen emeklerin takdir görmediği de oluyor.

- Galatasaray'a karşı hocalık yapmak nasıl bir duygu?

İnsan yetiştiği takıma karşı tabii ki etkileniyor, ancak hayat bu! Ben de yeni bir göreve adım attım, Galatasaray'dan aldığım terbiye ekmeğimi hak etmekten yanadır. Ayrıca Gençlerbirliği mükemmel bir kulüp. Sorunumuz yok denecek kadar az. Sakatlıklar da olmasa beş yıldızlı bir otelin kral dairesi gibi burası. Sağolsun İlhan Başkan bir sporcunun başarılı olabilmesi için her imkanı hazırlamış. Birazdan idmana çıkacağız görün bakın kaç sporcu çalışıyor.

Mesut hocaya dönüyorum; Gençlerbirliği'ni son sıralarda aldınız.

Dördüncü hafta sonunda 2 puanla sonlarda aldık takımı. Bugün üçüncülük savaşı veriyoruz. Zorlanmadık desem doğru olur. Çünkü kadromuz çok iyi ama bazı yanlışlar yapılmış. Mesela kulakları çınlasın Ziya Doğan Hoca takımı biraz bunaltmış. Sert bir tempo koymuş ve baskıdan futbolcular kasılmış. Ayrıca Skoko satılmış. Bu futbolcu bir takım için olması gereken bir isim. Adam gibi adam, ama yollanmış.

Biz gelince önce el ele verdik ve gençlerin yolunu açtık. Sevgiyle ve yumuşaklıkla yaklaştık çocuklara. Hepsi daha çok genç. Yaş ortalamamız 23,5. Kaleci Ömer Çatkıç ve Kaptan Erkan bozuyor ortalamayı yoksa 22 falan olacağız. Bu takımı Avrupa için hazırlıyoruz. Tabii ki Milli Takım için de güzel bir potansiyel Gençlerbirliği.

- Mehmet Çakır nasıl?

En büyük kozumuz. Mehmet Çakır'a dikkat edin, topu aldığında kafayı eğdi mi vites yükseltir! Alan değiştirir ve onu kimse tutamaz. Oyunumuzun önemli bir parçası. Mehmet ASAŞ'tan geldi, orası bizim pilot takımımız, daha Mehmet gibi bir çok genç var ASAŞ'ta. ASAŞ'ı da bizim eski oyuncumuz sonradan Fenerbahçe'ye giden Metin Diyadin çalıştırıyor. Yani futbolcu kadromuz ve hocalarımız çok iyi ve hepsi birbiriyle dirsek temasında.Bu tesislerin içinde hepimiz bir aile gibi kenetlenmişiz. Böyle bir takım daha Türkiye'de yok! İddia ederim ki yok.

- Bir de UÄŸur Boral var.

Takımın iki kanadında da süratli gençler var. Uğur Boral çok genç olmasına rağmen futbol adına iyi işler yapıyor, geleceği çok iyi, ancak onu Fenerbahçe'ye kaptırdık. 1 milyon 250 dolara Fenerbahçe ile anlaştı. Sezon sonu gidiyor. Mevsim başında İlhan Cavcav başkanıma çok söyledim Uğur'la mukavele yapalım bir yere gitmesin diye. Olmadı. Ama tabii ki kendini gösteren futbolcunun seçme-seçilme hakkı olacak. Bunlara alışacağız. Uğur Fenerbahçe'yle anlaşmasına rağmen mükemmel bir şekilde takımına katkı sağlayarak oynuyor. Uğur böyle oynarsa Gençlerbirliği maç kazanır ve biz de Federasyon'dan galibiyet parası alırız. Böylece Uğur kazandırdığı puanlarla bonservis bedelini getirmiş olur. Öyle söyledim Uğur'a ve gidici olmasına rağmen performasından çok memnunum. Takmımımın sadece ortadan dikine gidecek oyuncu eksiği var.

- Isaac?

Isaac mükemmel bir oyuncu yaşı daha 18 geleceğin yıldızı olacak, oyun içinde mükemmel işler yapıyor, rakiple iyi mücadele ediyor ve topla rakibi geçerken çok rahat. Ancak daha çok deneyimsiz, onun için çok top kaybediyor. Daha dikine oynaması gerek. David Solomon Abwo da var. O da Isaac'ın Nijerya'dan milli takım arkadaşı o da çok küçük ve çelimsiz ama büyük işler yapacaklar. Biliyor musun Osman Ağabey bunlar "ofsayt"ı bilmiyorlardı.

- BaÅŸka diyorum Mesut Bakkal'a?

Sadece puan almak önemli değil ki, bu futbolcularla kulübe para da kazandırmak önemli. Her galibiyete federasyondan 234 milyar alıyoruz bunun 65 milyarını futbolculara prim olarak dağıtıyoruz. Puanı kazanan primli kapıyor. kimsenin beş kuruş alacağı yoktur.

- Transfer giderleriniz?

İlhan Cavcav öyle bir düzen kurmuş ki Gençlerbirliği bir futbolcu fabrikası olmuş. Ben ve Bülent Hoca da alt yapıya çok önem veriyoruz. Alttan gelenlerle maliyetimiz %70 düştü. Bu çok önemli bir oran.

- Bu kadar genci nasıl takım havasına soktunuz?

Bunun sırrı Bülent'le bende. Biz de genciz onlarla iyi anlaşıyoruz. Futbolun içinden geldik, ben de Denizli'de top koşturdum. Çok şeyler yaşadık, onların psikolojisini biliyor ve ona göre yaklaşıyoruz. Örneğin; antrenmanda yaptırmadığım şeyi futbolcumdan istemem. Futbol basit bir oyun. Daima topun arkasında olacaksın. Dayanıklılık, teknik, taktik lafla olmaz. Çok çalışacaksın. Biz öyle yapıyoruz. Soyunma odasında elleri üst üste koyup "yeneceğiz" diye bağırmakla olmaz! Çalışacaksınız.

Futbolcunun vücut kütle ölçüleri çok önemli, iddia ediyorum bizim Türk futbolcusunda en az on kilo fazla var. Futbolcularımız yağlı. Onun için ikinci yarılarda duruyoruz.
Kuvvet testi, senede üç kez laktat testi gerek. Bizde usuldendir idmanda ön tarafa babalar geçer ve "bizi geçmeyin beyler" derler. İşte o zaman elli tur da atsan faydası yok! Bunların önüne geçtiğimiz için başarılı oluyoruz.

- Nasıl keşfettiniz bu durumu?

Keşif değil tatbikat! Çok şeyi Ersun Yanal Hocamdan öğrendim., Uzun yıllar onunla beraber çalıştım. Ersun Yanal futbol bilimini takımına en doğru uygulayan hocadır. Yanal gerçek bir futbol bilginidir. Onun için kıskanılıyor.

- Taktik uygulama?

Türkiye'de atılan gollerin çoğu en fazla 3 pasla oluyor. Yenen goller de atağa çıkarken kaptırılan toplardan oluyor. Kendi takımımda bunlara dikkat ediyorum, rakibi de bunlarla avlıyorum. Yani rakibin suyunu baştan kesiyorum. Onlar topla çıkarken ben onlara basıp top kazanıyorum. Öyle taktik faul falan da yapmıyoruz. İşi bilmeylenler öyle yorumluyor.

- Yabancı futbolcu ile farkımız?

İşte soru bu! Alex ve Sergen'imiz olduğu için Avrupa'da yokuz! Futbol vücut vücuda temasla oynanıyor, mutlaka koşacak ve ayakta kalacaksın. Biz tempoyu yükselterek oynuyoruz rakiplerimiz bizim tempomuza yetişemiyor onun için de Türkiye'de başarılıyız. Ama Avrupa'da zaten hepsi futbolun gereklerini bildiği için işinin gereğini yapmayan futbolcuya zaten takımda yer vermiyorlar ama biz hala tribünleri bir bacak arası ile ayağa kaldıran duran top uzmanlarıyla işi götürüyoruz! Gençlerbirliği bunu aştı. Kenardan biz maçı seyrederken zevk almazsak mutlu olamıyoruz.

- Takıma iyi bir hava verdiniz, arkadaşlık çok iyi.

İnanın Osman ağabey takım kurmakta zorlanıyorum. Hepsi birbirinden iyi. Ancak oynamayanlar da mutlu. Kulübem mutlu. başarı buradan kaynaklanıyor. Kayırmacı politikamız olamaz! Kim iyise o oynar, futbolcum Bülent'e ve bana inanır. İsmen birini ötekinden ayırmayız. Siz ismen sordunuz diye ben birkaç ismi anlattım.

- Futbol ÅŸablonunuz nedir?

Önce iyi bir ekibim var; Bülent Korkamz, Cengiz Demirel (Analiz) ve Fikret Yılmaz (Kaleci antrenörü). Dördümüz kafa patlatıyoruz. Biz bir ekibiz. Zorlandığımızda birbirimizden yardım alırız. Maçtan önce taktik planı çizeriz, maç içinde ufak tefek değişiklikler olabilir ama % 70 başarılı oluruz. Biz maç öncesi rakibimizi iyi analiz ederiz.

- Mesela Galatasaray?

Dedim ya suyu başından keseceğiz. Galatasaray'da oyunu başlatanlar belli, onların koşu yolunu kapatıp aradaki hatları kopartacağız. Bunun için de rakipten çok bizdeki oyuncuların ne yapacağı önemli. Çok yönlü oyuncular gerekli, oyuncu zeki olacak, uygulayıcı olacak yoksa siz kenarda yırtınsanız ne olur. Ben yardımcılarımdan ve ekibimden çok memnunum aramızda iyi bir futbsol mantığı kurduk, zorlanmadan gidiyoruz. Yeni gelenler de bize kısa sürede adapte oluyor. Sırrımız burada. Ayrımcılığımız yok, birlikten kuvvet doğruyoruz. Oyun disiplini de çok önemli. Rakibi önemsemezseniz en küçük takım bile sizi yener!"

- Kaç yıllık hocasınız?

10 yıldır antrenörlük yapıyoruml. Ersun Yanal'la çok çalıştım. Hocalıkta adalet çok önemlidir. Futbolcuna karşı adil olacaksın, kimseyi kayırmayacaksın. hedeflerin olacak, futbolcunu inandıracaksın. Sevk ve idaren iyi olacak. Örneğin Ersun Yanal'ın Yunanistan'la burada 0-0 berabere kaldığımız takımın kadrdosu iddia ediyorum Almanya'ya giderdi. Çünkü doğru bulunmuştu.

Bülent Korkmaz'a dönüyor ve soruyorum; Ankara'ya nasıl geldin?

Mesut Hocam gel dedi geldim, çünkü bir yerlerden başlayacaktım. Gençlerbirliği herkes tarafından methedilince hiç tereddütsüz geldim. Mesut Hoca'dan çok şey öğreniyorum. Ancak bazı şeylere alışmak çok zor. Örneğin;

Ben Galatasaray'da büyüklüğü öğrendim. Siz en büyüksünüz. Gençlerbirliği bu açıdan talihsiz. Şehir takımı bile değil. Ankara takımı ama aynı şehirde üç takım daha var. Adı bir şehri kapsamıyor. Galatasaray'da 30 bin 50 bin seyirciye oynarken burada bir avuç seyirci ile oynuyorsunuz. Kazanmak alışkanlıktır, büyük takımda bunu yaşarsınız küçük takımda bunu hissetmek zor! Taraftar desteği de çok önemli. Ama Gençlerbirliği çok güvenli ve hızlı adımlar atıyor, kısa sürede çok daha iyi işler yapacağız.

-Galatasaray'ı yenerseniz neler hissedeceksin?

Yüreğim acıyacak ama görevini yapmış insanların huzuru ile çıkacağım Ali Sami Yen'den. Yıllarca olduğu gibi.

Ancak Galatasaray'ı orada yenmek zor. Çok gol atan ayakları var. Birini durdursan öteki konuşuyor ama hocam Bakkal'la birlikte "Korkmaz Bakkal" olduk ve Galatasaray'ı çözdük.

- Ufak bir ipucu?

En az Galatasaray kadar atak yaparız. Kanatlardan bizi durduramazlar.

Başarılar Gençler...

Dikkat Galatasaray, Gençlerbirliği kolej takımı gibi...

Röportaj : Osman Tanburacı

Kaynak : www.superspor.com

 DiÄŸer Röportajlar

Tarihte Gençler

29 Nisan
  Takım O Av. P
1 Eyüpspor 31 43 69
2 Göztepe 31 35 63
3 Çorum FK 31 21 55
4 Sakaryaspor 31 14 54
5 Bodrumspor 31 18 52
6 Kocaelispor 31 10 52
7 Bandırmaspor 31 19 47
8 Gençlerbirliği 31 7 47
9 Boluspor 31 -4 47
10 BB Erzurumspor 31 1 41
11 Ãœmraniyespor 31 -8 37
12 Manisa FK 31 1 36
13 Keçiörengücü 31 -10 36
14 Şanlıurfaspor 31 -6 34
15 Tuzlaspor 31 -14 33
16 Adanaspor 31 -20 32
17 Altay 31 -57 15
18 Giresunspor 31 -52 7
* Takım adlarına tıklayarak takımların performans tablolarına ulaşabilirsiniz.